ÇOCUKLARIN BİLGİ BANKASI KUMBARA DERGİSİ TÜRKİYE İŞ BANKASI’NIN ÇOCUKLARA ARMAĞANIDIR

KUMBARA DERGİSİ TÜRKİYE İŞ BANKASI’NIN ÇOCUKLARA ARMAĞANIDIR

Ara
Close this search box.

Takvim üzerindeki resimlere tıklayarak içeriklerini görebilirsiniz.

1 Ekim 1880’de Edison ilk ampul fabrikasını açtı.

 

 

Elektrik ampulü, içinden elektrik akımı geçen bir filamanın ısınarak parlaması ilkesiyle çalışan bir ışık kaynağıdır. Filaman, oksitlenmeyi önlemek için havası alınmış, cam bir ampulün içinde yer alır. Thomas Edison’dan önce 20 dolayında başarılı elektrik ampulü üretilmişti. Ancak o dönemde ekonomik açıdan en verimli ampul Edison’unkiydi. Hemen seri üretime geçmek için çalışmalara başlayan Edison, ilk ampul fabrikasını 1 Ekim 1880’de ABD’de New Jersey’deki evinden biraz ötede açtı.

1 Ekim 1880’de Edison ilk ampul fabrikasını açtı.

 

 

Elektrik ampulü, içinden elektrik akımı geçen bir filamanın ısınarak parlaması ilkesiyle çalışan bir ışık kaynağıdır. Filaman, oksitlenmeyi önlemek için havası alınmış, cam bir ampulün içinde yer alır. Thomas Edison’dan önce 20 dolayında başarılı elektrik ampulü üretilmişti. Ancak o dönemde ekonomik açıdan en verimli ampul Edison’unkiydi. Hemen seri üretime geçmek için çalışmalara başlayan Edison, ilk ampul fabrikasını 1 Ekim 1880’de ABD’de New Jersey’deki evinden biraz ötede açtı.

1 Ekim 1880’de Edison ilk ampul fabrikasını açtı.

 

 

Elektrik ampulü, içinden elektrik akımı geçen bir filamanın ısınarak parlaması ilkesiyle çalışan bir ışık kaynağıdır. Filaman, oksitlenmeyi önlemek için havası alınmış, cam bir ampulün içinde yer alır. Thomas Edison’dan önce 20 dolayında başarılı elektrik ampulü üretilmişti. Ancak o dönemde ekonomik açıdan en verimli ampul Edison’unkiydi. Hemen seri üretime geçmek için çalışmalara başlayan Edison, ilk ampul fabrikasını 1 Ekim 1880’de ABD’de New Jersey’deki evinden biraz ötede açtı.

2 Ekim 1836’da Darwin Dünya turundan döndü.

 

 

Charles Darwin, İngiltere’den 27 Aralık 1831’de ayrılan HMS Beagle adlı geminin doğa bilimcisiydi. HMS Beagle Dünya’nın çevresinde dolaşacak ve ağırlıklı olarak da Güney Amerika kıyılarını inceleyecekti. Yolculuğun iki yıl sürmesi planlanmıştı ama yaklaşık beş yıl sürdü. Darwin bu süre boyunca bitkiler ve hayvanlar üzerine yaptığı gözlemlerini onlarca deftere aktardı. Binlerce örnek topladı. HMS Beagle 2 Ekim 1836’da İngiltere’ye döndü. Darwin döndükten 13 yıl sonra Türlerin Kökeni’ni yayımladı.

2 Ekim 1836’da Darwin Dünya turundan döndü.

 

 

Charles Darwin, İngiltere’den 27 Aralık 1831’de ayrılan HMS Beagle adlı geminin doğa bilimcisiydi. HMS Beagle Dünya’nın çevresinde dolaşacak ve ağırlıklı olarak da Güney Amerika kıyılarını inceleyecekti. Yolculuğun iki yıl sürmesi planlanmıştı ama yaklaşık beş yıl sürdü. Darwin bu süre boyunca bitkiler ve hayvanlar üzerine yaptığı gözlemlerini onlarca deftere aktardı. Binlerce örnek topladı. HMS Beagle 2 Ekim 1836’da İngiltere’ye döndü. Darwin döndükten 13 yıl sonra Türlerin Kökeni’ni yayımladı.

2 Ekim 1836’da Darwin Dünya turundan döndü.

 

 

Charles Darwin, İngiltere’den 27 Aralık 1831’de ayrılan HMS Beagle adlı geminin doğa bilimcisiydi. HMS Beagle Dünya’nın çevresinde dolaşacak ve ağırlıklı olarak da Güney Amerika kıyılarını inceleyecekti. Yolculuğun iki yıl sürmesi planlanmıştı ama yaklaşık beş yıl sürdü. Darwin bu süre boyunca bitkiler ve hayvanlar üzerine yaptığı gözlemlerini onlarca deftere aktardı. Binlerce örnek topladı. HMS Beagle 2 Ekim 1836’da İngiltere’ye döndü. Darwin döndükten 13 yıl sonra Türlerin Kökeni’ni yayımladı.

3 Ekim 1942’de Almanya uzay çağını başlattı.

 

 

2. Dünya Savaşı sırasında Almanya’da V2 adı verilen ve saatte 6.500 kilometre hıza ulaşabilen bir füze geliştirildi. Bu füze yaklaşık 750 kilogram yükü 350 kilometre öteye taşıyabiliyordu. 3 Ekim 1942’de Baltık Denizi kıyısındaki Peenemünde adasında yapılan bir deneme sırasında bir V2 füzesi 190 kilometre ötedeki bir hedefe giderken yerden 90 kilometre yukarıya, yani uzaya kadar çıktı. (O dönemde uzayın sınırı yerden 80 kilometre yukarısı kabul ediliyordu.) Böylece uzaya çıkan insan yapımı ilk nesne oldu ve uzay çağını başlattı.

3 Ekim 1942’de Almanya uzay çağını başlattı.

 

 

2. Dünya Savaşı sırasında Almanya’da V2 adı verilen ve saatte 6.500 kilometre hıza ulaşabilen bir füze geliştirildi. Bu füze yaklaşık 750 kilogram yükü 350 kilometre öteye taşıyabiliyordu. 3 Ekim 1942’de Baltık Denizi kıyısındaki Peenemünde adasında yapılan bir deneme sırasında bir V2 füzesi 190 kilometre ötedeki bir hedefe giderken yerden 90 kilometre yukarıya, yani uzaya kadar çıktı. (O dönemde uzayın sınırı yerden 80 kilometre yukarısı kabul ediliyordu.) Böylece uzaya çıkan insan yapımı ilk nesne oldu ve uzay çağını başlattı.

3 Ekim 1942’de Almanya uzay çağını başlattı.

 

 

2. Dünya Savaşı sırasında Almanya’da V2 adı verilen ve saatte 6.500 kilometre hıza ulaşabilen bir füze geliştirildi. Bu füze yaklaşık 750 kilogram yükü 350 kilometre öteye taşıyabiliyordu. 3 Ekim 1942’de Baltık Denizi kıyısındaki Peenemünde adasında yapılan bir deneme sırasında bir V2 füzesi 190 kilometre ötedeki bir hedefe giderken yerden 90 kilometre yukarıya, yani uzaya kadar çıktı. (O dönemde uzayın sınırı yerden 80 kilometre yukarısı kabul ediliyordu.) Böylece uzaya çıkan insan yapımı ilk nesne oldu ve uzay çağını başlattı.

4 Ekim 1964’te 1. Antalya Altın Portakal Film Festivali açıldı.

 

 

Avrupa ve Asya'nın en köklü film festivallerinden biri olan Antalya Altın Portakal Film Festivali, Türkiye'nin de en eski film festivalidir. 1964’te Dr. Avni Tolunay’ın öncülüğünde başlayan festival, yıllar içinde ulusal sinemanın kalbinin attığı bir etkinliğe dönüştü. 4-10 Ekim 1964’te düzenlenen birinci festivalde 6 film yarışmış ve en iyi film ödülünü Gurbet Kuşları adlı film almıştı.

4 Ekim 1964’te 1. Antalya Altın Portakal Film Festivali açıldı.

 

 

Avrupa ve Asya'nın en köklü film festivallerinden biri olan Antalya Altın Portakal Film Festivali, Türkiye'nin de en eski film festivalidir. 1964’te Dr. Avni Tolunay’ın öncülüğünde başlayan festival, yıllar içinde ulusal sinemanın kalbinin attığı bir etkinliğe dönüştü. 4-10 Ekim 1964’te düzenlenen birinci festivalde 6 film yarışmış ve en iyi film ödülünü Gurbet Kuşları adlı film almıştı.

4 Ekim 1964’te 1. Antalya Altın Portakal Film Festivali açıldı.

 

 

Avrupa ve Asya'nın en köklü film festivallerinden biri olan Antalya Altın Portakal Film Festivali, Türkiye'nin de en eski film festivalidir. 1964’te Dr. Avni Tolunay’ın öncülüğünde başlayan festival, yıllar içinde ulusal sinemanın kalbinin attığı bir etkinliğe dönüştü. 4-10 Ekim 1964’te düzenlenen birinci festivalde 6 film yarışmış ve en iyi film ödülünü Gurbet Kuşları adlı film almıştı.

5 Ekim 1923’te Andromeda gök adasında ilk Sefe değişken yıldızı keşfedildi.

 

 

Uzayda uzaklık ölçümü çok zordur. Yakın mesafelerde bu iş için Sefe değişken yıldızlarından yararlanılır. Bu yıldızların büyüklükleri değişir ve değişim periyotlarıyla parlaklıkları arasında bir bağlantı vardır. 1900’lü yılların başında Andromeda’nın Samanyolu içinde bir nebula mı yoksa kendi başına bir gök ada mı olduğu tartışılıyordu. 5 Ekim 1923’te ünlü gök bilimci Edwin Hubble Andromeda’da bir Sefe değişken yıldızı keşfetti. Yaptığı hesabın sonucunda da Andromeda’nın Samanyolu’nun içinde yer alamayacak kadar uzakta olduğu yani kendi başına bir gök ada olduğu ortaya çıktı.

5 Ekim 1923’te Andromeda gök adasında ilk Sefe değişken yıldızı keşfedildi.

 

 

Uzayda uzaklık ölçümü çok zordur. Yakın mesafelerde bu iş için Sefe değişken yıldızlarından yararlanılır. Bu yıldızların büyüklükleri değişir ve değişim periyotlarıyla parlaklıkları arasında bir bağlantı vardır. 1900’lü yılların başında Andromeda’nın Samanyolu içinde bir nebula mı yoksa kendi başına bir gök ada mı olduğu tartışılıyordu. 5 Ekim 1923’te ünlü gök bilimci Edwin Hubble Andromeda’da bir Sefe değişken yıldızı keşfetti. Yaptığı hesabın sonucunda da Andromeda’nın Samanyolu’nun içinde yer alamayacak kadar uzakta olduğu yani kendi başına bir gök ada olduğu ortaya çıktı.

5 Ekim 1923’te Andromeda gök adasında ilk Sefe değişken yıldızı keşfedildi.

 

 

Uzayda uzaklık ölçümü çok zordur. Yakın mesafelerde bu iş için Sefe değişken yıldızlarından yararlanılır. Bu yıldızların büyüklükleri değişir ve değişim periyotlarıyla parlaklıkları arasında bir bağlantı vardır. 1900’lü yılların başında Andromeda’nın Samanyolu içinde bir nebula mı yoksa kendi başına bir gök ada mı olduğu tartışılıyordu. 5 Ekim 1923’te ünlü gök bilimci Edwin Hubble Andromeda’da bir Sefe değişken yıldızı keşfetti. Yaptığı hesabın sonucunda da Andromeda’nın Samanyolu’nun içinde yer alamayacak kadar uzakta olduğu yani kendi başına bir gök ada olduğu ortaya çıktı.

6 Ekim 1995’te Güneş benzeri bir yıldızın çevresinde dönen ilk ötegezegen keşfedildi.

ESO/M. Kornmesser/Nick Risinger (skysurvey.org)

51 Pegasi gökyüzünde Kanatlı At takımyıldızı yönünde yaklaşık 50 ışık yılı ötede bir yıldızdır. Güneş’ten 2,5 milyar yıl daha yaşlı, yüzde 25 daha büyük ve yüzde 10 daha kütlelidir. Bu özellikleriyle gerçekte Güneş benzeri bir yıldızdır. 6 Ekim 1995’te 51 Pegasi’nin çevresinde dönen, Jüpiter’in yarı kütlesinde bir gezegen keşfedildiği açıklandı. 51 Pegasi b adı verilen gezegenin yüzey sıcaklığı 1000 derece kadardı. Ötegezegen yıldızının çevresinde yalnızca 4 günde dönüyordu.

6 Ekim 1995’te Güneş benzeri bir yıldızın çevresinde dönen ilk ötegezegen keşfedildi.

ESO/M. Kornmesser/Nick Risinger (skysurvey.org)

51 Pegasi gökyüzünde Kanatlı At takımyıldızı yönünde yaklaşık 50 ışık yılı ötede bir yıldızdır. Güneş’ten 2,5 milyar yıl daha yaşlı, yüzde 25 daha büyük ve yüzde 10 daha kütlelidir. Bu özellikleriyle gerçekte Güneş benzeri bir yıldızdır. 6 Ekim 1995’te 51 Pegasi’nin çevresinde dönen, Jüpiter’in yarı kütlesinde bir gezegen keşfedildiği açıklandı. 51 Pegasi b adı verilen gezegenin yüzey sıcaklığı 1000 derece kadardı. Ötegezegen yıldızının çevresinde yalnızca 4 günde dönüyordu.

6 Ekim 1995’te Güneş benzeri bir yıldızın çevresinde dönen ilk ötegezegen keşfedildi.

ESO/M. Kornmesser/Nick Risinger (skysurvey.org)

51 Pegasi gökyüzünde Kanatlı At takımyıldızı yönünde yaklaşık 50 ışık yılı ötede bir yıldızdır. Güneş’ten 2,5 milyar yıl daha yaşlı, yüzde 25 daha büyük ve yüzde 10 daha kütlelidir. Bu özellikleriyle gerçekte Güneş benzeri bir yıldızdır. 6 Ekim 1995’te 51 Pegasi’nin çevresinde dönen, Jüpiter’in yarı kütlesinde bir gezegen keşfedildiği açıklandı. 51 Pegasi b adı verilen gezegenin yüzey sıcaklığı 1000 derece kadardı. Ötegezegen yıldızının çevresinde yalnızca 4 günde dönüyordu.

7 Ekim 2015’te Aziz Sancar Nobel Kimya Ödülü’nü kazandı.

 

 

1973’ten beri ABD’de yaşayan Türk biyokimyacı ve moleküler biyolog Aziz Sancar, 20 yıldır DNA’nın onarım mekanizmaları üzerine çalışıyor. Hasar gören DNA'ların nasıl onarıldığını ve genetik bilginin nasıl koruduğunu haritalandıran araştırmaları sayesinde 7 Ekim 2015’te Nobel Kimya Ödülü'nü kazandı.

7 Ekim 2015’te Aziz Sancar Nobel Kimya Ödülü’nü kazandı.

 

 

1973’ten beri ABD’de yaşayan Türk biyokimyacı ve moleküler biyolog Aziz Sancar, 20 yıldır DNA’nın onarım mekanizmaları üzerine çalışıyor. Hasar gören DNA'ların nasıl onarıldığını ve genetik bilginin nasıl koruduğunu haritalandıran araştırmaları sayesinde 7 Ekim 2015’te Nobel Kimya Ödülü'nü kazandı.

7 Ekim 2015’te Aziz Sancar Nobel Kimya Ödülü’nü kazandı.

 

 

1973’ten beri ABD’de yaşayan Türk biyokimyacı ve moleküler biyolog Aziz Sancar, 20 yıldır DNA’nın onarım mekanizmaları üzerine çalışıyor. Hasar gören DNA'ların nasıl onarıldığını ve genetik bilginin nasıl koruduğunu haritalandıran araştırmaları sayesinde 7 Ekim 2015’te Nobel Kimya Ödülü'nü kazandı.

8 Ekim 1958’de ilk kez bir hastaya kalp pili takıldı.

 

 

8 Ekim 1958’de İsveç’te Stockholm yakınlarındaki Solna’da bulunan Karolinska Enstitüsü’nde ilk kez bir insana kalp pili takıldı. 43 yaşındaki hasta Arne Larsson’a takılan bu pilin ömrü 3 saat oldu. Hastaya hemen ikinci bir pil takıldı. O da 2 gün dayandı. Sonraki 43 yıl boyunca Arne Larsson 26 kalp pili değiştirdi ve 2001’de 86 yaşında öldü. Günümüzde kalp pilleri yaygın olarak kullanılıyor.

8 Ekim 1958’de ilk kez bir hastaya kalp pili takıldı.

 

 

8 Ekim 1958’de İsveç’te Stockholm yakınlarındaki Solna’da bulunan Karolinska Enstitüsü’nde ilk kez bir insana kalp pili takıldı. 43 yaşındaki hasta Arne Larsson’a takılan bu pilin ömrü 3 saat oldu. Hastaya hemen ikinci bir pil takıldı. O da 2 gün dayandı. Sonraki 43 yıl boyunca Arne Larsson 26 kalp pili değiştirdi ve 2001’de 86 yaşında öldü. Günümüzde kalp pilleri yaygın olarak kullanılıyor.

8 Ekim 1958’de ilk kez bir hastaya kalp pili takıldı.

 

 

8 Ekim 1958’de İsveç’te Stockholm yakınlarındaki Solna’da bulunan Karolinska Enstitüsü’nde ilk kez bir insana kalp pili takıldı. 43 yaşındaki hasta Arne Larsson’a takılan bu pilin ömrü 3 saat oldu. Hastaya hemen ikinci bir pil takıldı. O da 2 gün dayandı. Sonraki 43 yıl boyunca Arne Larsson 26 kalp pili değiştirdi ve 2001’de 86 yaşında öldü. Günümüzde kalp pilleri yaygın olarak kullanılıyor.

9 Ekim Dünya Posta Günü

 

 

Dünya Posta Günü ilk olarak 1969'da Japonya'nın Tokyo kentinde kutlanmaya başlandı. Bu özel gün için 1874’te İsviçre’nin başkenti Bern’de 22 ülkenin katılımıyla kurulan Dünya Posta Birliği’nin kurulduğu 9 Ekim günü seçildi. Dünya Posta Günü 150’den çok ülkede kutlanır.

9 Ekim Dünya Posta Günü

 

 

Dünya Posta Günü ilk olarak 1969'da Japonya'nın Tokyo kentinde kutlanmaya başlandı. Bu özel gün için 1874’te İsviçre’nin başkenti Bern’de 22 ülkenin katılımıyla kurulan Dünya Posta Birliği’nin kurulduğu 9 Ekim günü seçildi. Dünya Posta Günü 150’den çok ülkede kutlanır.

9 Ekim Dünya Posta Günü

 

 

Dünya Posta Günü ilk olarak 1969'da Japonya'nın Tokyo kentinde kutlanmaya başlandı. Bu özel gün için 1874’te İsviçre’nin başkenti Bern’de 22 ülkenin katılımıyla kurulan Dünya Posta Birliği’nin kurulduğu 9 Ekim günü seçildi. Dünya Posta Günü 150’den çok ülkede kutlanır.

10 Ekim 2014’te Pakistanlı Malala Yousafzai, Nobel Barış Ödülü’nü aldı.

 

Görsel kaynak: Wikipedia

 

Malala Yousafzai kadınların eğitimi konusunda yaptığı çalışmalarıyla tanınan 1997 doğumlu Pakistanlı genç bir aktivisttir. 10 Ekim 2014’te 17 yaşında Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Malala, Nobel Ödülü alan en genç kişidir.

10 Ekim 2014’te Pakistanlı Malala Yousafzai, Nobel Barış Ödülü’nü aldı.

 

Görsel kaynak: Wikipedia

 

Malala Yousafzai kadınların eğitimi konusunda yaptığı çalışmalarıyla tanınan 1997 doğumlu Pakistanlı genç bir aktivisttir. 10 Ekim 2014’te 17 yaşında Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Malala, Nobel Ödülü alan en genç kişidir.

10 Ekim 2014’te Pakistanlı Malala Yousafzai, Nobel Barış Ödülü’nü aldı.

 

Görsel kaynak: Wikipedia

 

Malala Yousafzai kadınların eğitimi konusunda yaptığı çalışmalarıyla tanınan 1997 doğumlu Pakistanlı genç bir aktivisttir. 10 Ekim 2014’te 17 yaşında Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Malala, Nobel Ödülü alan en genç kişidir.

11 Ekim 1968’de ilk insanlı Apollo uzay aracı fırlatıldı.

 

Görsel kaynak: Wikipedia

 

Apollo uzay programı ABD’nin Ay’a insan indirme ve geri getirme programıydı. Bu program kapsamında 11 uzay aracı uzaya fırlatıldı. Bunlardan Apollo 11, 12, 14, 15,16 ve 17 Ay’a indi ve döndü. Apollo 13, Ay yolunda meydana gelen kaza nedeniyle Dünya’ya dönmek zorunda kaldı. Programın uzaya gönderilen ilk insanlı görevi Apollo 7’ydi. Apollo 7, 11 Ekim 1968’de fırlatıldı. Üç astronotu taşıyan uzay aracı yerden 300 kilometre yukarıda 11 gün boyunca Dünya’nın çevresinde döndü.

11 Ekim 1968’de ilk insanlı Apollo uzay aracı fırlatıldı.

 

Görsel kaynak: Wikipedia

 

Apollo uzay programı ABD’nin Ay’a insan indirme ve geri getirme programıydı. Bu program kapsamında 11 uzay aracı uzaya fırlatıldı. Bunlardan Apollo 11, 12, 14, 15,16 ve 17 Ay’a indi ve döndü. Apollo 13, Ay yolunda meydana gelen kaza nedeniyle Dünya’ya dönmek zorunda kaldı. Programın uzaya gönderilen ilk insanlı görevi Apollo 7’ydi. Apollo 7, 11 Ekim 1968’de fırlatıldı. Üç astronotu taşıyan uzay aracı yerden 300 kilometre yukarıda 11 gün boyunca Dünya’nın çevresinde döndü.

11 Ekim 1968’de ilk insanlı Apollo uzay aracı fırlatıldı.

 

Görsel kaynak: Wikipedia

 

Apollo uzay programı ABD’nin Ay’a insan indirme ve geri getirme programıydı. Bu program kapsamında 11 uzay aracı uzaya fırlatıldı. Bunlardan Apollo 11, 12, 14, 15,16 ve 17 Ay’a indi ve döndü. Apollo 13, Ay yolunda meydana gelen kaza nedeniyle Dünya’ya dönmek zorunda kaldı. Programın uzaya gönderilen ilk insanlı görevi Apollo 7’ydi. Apollo 7, 11 Ekim 1968’de fırlatıldı. Üç astronotu taşıyan uzay aracı yerden 300 kilometre yukarıda 11 gün boyunca Dünya’nın çevresinde döndü.

12 Ekim 2006’da Orhan Pamuk Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı.

 

 

Yazarlığa 1974’te başlayan Orhan Pamuk, ilk romanını 1979’da yayımladı. Yazar, 12 Ekim 2006’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Kitapları altmışın üzerinde dile çevrilen ve 13 milyondan çok basılan Orhan Pamuk, bu ödülü en genç kazanan yazarlardan biridir.

12 Ekim 2006’da Orhan Pamuk Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı.

 

 

Yazarlığa 1974’te başlayan Orhan Pamuk, ilk romanını 1979’da yayımladı. Yazar, 12 Ekim 2006’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Kitapları altmışın üzerinde dile çevrilen ve 13 milyondan çok basılan Orhan Pamuk, bu ödülü en genç kazanan yazarlardan biridir.

12 Ekim 2006’da Orhan Pamuk Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı.

 

 

Yazarlığa 1974’te başlayan Orhan Pamuk, ilk romanını 1979’da yayımladı. Yazar, 12 Ekim 2006’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Kitapları altmışın üzerinde dile çevrilen ve 13 milyondan çok basılan Orhan Pamuk, bu ödülü en genç kazanan yazarlardan biridir.

13 Ekim 1923’te Ankara başkent ilan edildi.

 

 

Ulusal bir meclis kurulana dek Kurtuluş Savaşı’nın yürütme organı olan Temsil Heyeti, 27 Aralık 1919'da Ankara'ya geldi. Böylece bu küçük kent Kurtuluş Savaşı’nın karargâhı oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 23 Nisan 1920'de Ankara'da açılmasıyla birlikte yeni devletin temelleri atıldı. Ankara da fiilen başkent durumuna geldi. Gerçekten de Ankara, Türkiye'nin merkezinde, askerî ve coğrafî özellikleriyle tam başkent olabilecek bir konumdaydı. Savaşın yönetimi ve iletişim buradan kolayca ve güven içinde yürütüldü. Ülke düşmanlardan kurtulduktan sonra 13 Ekim 1923’te kabul edilen bir yasayla Ankara yeni kurulan devletin başkenti oldu.

13 Ekim 1923’te Ankara başkent ilan edildi.

 

 

Ulusal bir meclis kurulana dek Kurtuluş Savaşı’nın yürütme organı olan Temsil Heyeti, 27 Aralık 1919'da Ankara'ya geldi. Böylece bu küçük kent Kurtuluş Savaşı’nın karargâhı oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 23 Nisan 1920'de Ankara'da açılmasıyla birlikte yeni devletin temelleri atıldı. Ankara da fiilen başkent durumuna geldi. Gerçekten de Ankara, Türkiye'nin merkezinde, askerî ve coğrafî özellikleriyle tam başkent olabilecek bir konumdaydı. Savaşın yönetimi ve iletişim buradan kolayca ve güven içinde yürütüldü. Ülke düşmanlardan kurtulduktan sonra 13 Ekim 1923’te kabul edilen bir yasayla Ankara yeni kurulan devletin başkenti oldu.

13 Ekim 1923’te Ankara başkent ilan edildi.

 

 

Ulusal bir meclis kurulana dek Kurtuluş Savaşı’nın yürütme organı olan Temsil Heyeti, 27 Aralık 1919'da Ankara'ya geldi. Böylece bu küçük kent Kurtuluş Savaşı’nın karargâhı oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 23 Nisan 1920'de Ankara'da açılmasıyla birlikte yeni devletin temelleri atıldı. Ankara da fiilen başkent durumuna geldi. Gerçekten de Ankara, Türkiye'nin merkezinde, askerî ve coğrafî özellikleriyle tam başkent olabilecek bir konumdaydı. Savaşın yönetimi ve iletişim buradan kolayca ve güven içinde yürütüldü. Ülke düşmanlardan kurtulduktan sonra 13 Ekim 1923’te kabul edilen bir yasayla Ankara yeni kurulan devletin başkenti oldu.

14 Ekim 1947’de ses hızı aşıldı.

 

Görsel kaynak: NASA

 

ABD Hava Kuvvetleri’nin test pilotlarından Chuck Yeager, 14 Ekim 1947’de sesten hızlı giden ilk insan oldu. Bunu bir B-29 uçağından bırakılan Bell X-1 roket uçağıyla gerçekleştirdi. O güne değin birçok havacı bu hıza çıkılınca uçakların parçalanacağını düşünüyordu. Bu başarı bir yıl gizli tutulduktan sonra dünyaya açıklandı.

14 Ekim 1947’de ses hızı aşıldı.

 

Görsel kaynak: NASA

 

ABD Hava Kuvvetleri’nin test pilotlarından Chuck Yeager, 14 Ekim 1947’de sesten hızlı giden ilk insan oldu. Bunu bir B-29 uçağından bırakılan Bell X-1 roket uçağıyla gerçekleştirdi. O güne değin birçok havacı bu hıza çıkılınca uçakların parçalanacağını düşünüyordu. Bu başarı bir yıl gizli tutulduktan sonra dünyaya açıklandı.

14 Ekim 1947’de ses hızı aşıldı.

 

Görsel kaynak: NASA

 

ABD Hava Kuvvetleri’nin test pilotlarından Chuck Yeager, 14 Ekim 1947’de sesten hızlı giden ilk insan oldu. Bunu bir B-29 uçağından bırakılan Bell X-1 roket uçağıyla gerçekleştirdi. O güne değin birçok havacı bu hıza çıkılınca uçakların parçalanacağını düşünüyordu. Bu başarı bir yıl gizli tutulduktan sonra dünyaya açıklandı.

15 Ekim 2008’de Dünya El Yıkama Günü ilan edildi.

 

 

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre hastalıklarla mücadele için en ucuz ve en etkili yöntem el yıkamaktır. Sabunla el yıkamanın ne kadar önemli olduğunun farkına varılması ve yaygınlaştırılması için 15 Ekim 2008’den itibaren her yıl 15 Ekim, Dünya El Yıkama Günü olarak kutlanır.

15 Ekim 2008’de Dünya El Yıkama Günü ilan edildi.

 

 

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre hastalıklarla mücadele için en ucuz ve en etkili yöntem el yıkamaktır. Sabunla el yıkamanın ne kadar önemli olduğunun farkına varılması ve yaygınlaştırılması için 15 Ekim 2008’den itibaren her yıl 15 Ekim, Dünya El Yıkama Günü olarak kutlanır.

15 Ekim 2008’de Dünya El Yıkama Günü ilan edildi.

 

 

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre hastalıklarla mücadele için en ucuz ve en etkili yöntem el yıkamaktır. Sabunla el yıkamanın ne kadar önemli olduğunun farkına varılması ve yaygınlaştırılması için 15 Ekim 2008’den itibaren her yıl 15 Ekim, Dünya El Yıkama Günü olarak kutlanır.

16 Ekim 2002’de İskenderiye Kütüphanesi açıldı.

 

Görsel kaynağı: EvrenKalinbacak / Shutterstock.com

MÖ 3. yüzyılın ortalarında Mısır’da kurulan Büyük İskenderiye Kütüphanesi antik dünyanın en büyük ve en ünlü kütüphanesiydi. Günümüzde 100 bin kitaba karşılık gelen yüz binlerce el yazması bulunuyordu. Nasıl ortadan kalktığı tam olarak bilinemeyen kütüphanenin yerine UNESCO’nun da desteğiyle yeni bir kütüphane yapıldı. Yapımına 1995’te başlanan dev kütüphane 16 Ekim 2002’de açıldı.

16 Ekim 2002’de İskenderiye Kütüphanesi açıldı.

 

Görsel kaynağı: EvrenKalinbacak / Shutterstock.com

MÖ 3. yüzyılın ortalarında Mısır’da kurulan Büyük İskenderiye Kütüphanesi antik dünyanın en büyük ve en ünlü kütüphanesiydi. Günümüzde 100 bin kitaba karşılık gelen yüz binlerce el yazması bulunuyordu. Nasıl ortadan kalktığı tam olarak bilinemeyen kütüphanenin yerine UNESCO’nun da desteğiyle yeni bir kütüphane yapıldı. Yapımına 1995’te başlanan dev kütüphane 16 Ekim 2002’de açıldı.

16 Ekim 2002’de İskenderiye Kütüphanesi açıldı.

 

Görsel kaynağı: EvrenKalinbacak / Shutterstock.com

MÖ 3. yüzyılın ortalarında Mısır’da kurulan Büyük İskenderiye Kütüphanesi antik dünyanın en büyük ve en ünlü kütüphanesiydi. Günümüzde 100 bin kitaba karşılık gelen yüz binlerce el yazması bulunuyordu. Nasıl ortadan kalktığı tam olarak bilinemeyen kütüphanenin yerine UNESCO’nun da desteğiyle yeni bir kütüphane yapıldı. Yapımına 1995’te başlanan dev kütüphane 16 Ekim 2002’de açıldı.

17 Ekim 1604’te Johannes Kepler süpernova gözledi.

 

 

Süpernovalar evrendeki en şiddetli patlamalardır ve ender gerçekleşirler. Böyle bir olay birkaç bin ışık yıllık yakın çevremizde gerçekleşirse, gündüzleri gökyüzünde Güneş’in parlaklığına rağmen parlayan bir yıldız görülür. Bu durum birkaç ay sürer. 17 Ekim 1604’te ünlü matematikçi ve gökbilimci Johannes Kepler bir süpernovaya tanıklık etti. Uzun süre bu “yeni yıldız” üzerinde yoğun olarak çalıştı. Bu süpernova onun adıyla (Kepler Süpernovası) anılır. Günümüzde gökbilimciler SN 1604 olarak adlandırılan bu süpernovanın kalıntıları üzerinde hâlâ çalışıyor.

17 Ekim 1604’te Johannes Kepler süpernova gözledi.

 

 

Süpernovalar evrendeki en şiddetli patlamalardır ve ender gerçekleşirler. Böyle bir olay birkaç bin ışık yıllık yakın çevremizde gerçekleşirse, gündüzleri gökyüzünde Güneş’in parlaklığına rağmen parlayan bir yıldız görülür. Bu durum birkaç ay sürer. 17 Ekim 1604’te ünlü matematikçi ve gökbilimci Johannes Kepler bir süpernovaya tanıklık etti. Uzun süre bu “yeni yıldız” üzerinde yoğun olarak çalıştı. Bu süpernova onun adıyla (Kepler Süpernovası) anılır. Günümüzde gökbilimciler SN 1604 olarak adlandırılan bu süpernovanın kalıntıları üzerinde hâlâ çalışıyor.

17 Ekim 1604’te Johannes Kepler süpernova gözledi.

 

 

Süpernovalar evrendeki en şiddetli patlamalardır ve ender gerçekleşirler. Böyle bir olay birkaç bin ışık yıllık yakın çevremizde gerçekleşirse, gündüzleri gökyüzünde Güneş’in parlaklığına rağmen parlayan bir yıldız görülür. Bu durum birkaç ay sürer. 17 Ekim 1604’te ünlü matematikçi ve gökbilimci Johannes Kepler bir süpernovaya tanıklık etti. Uzun süre bu “yeni yıldız” üzerinde yoğun olarak çalıştı. Bu süpernova onun adıyla (Kepler Süpernovası) anılır. Günümüzde gökbilimciler SN 1604 olarak adlandırılan bu süpernovanın kalıntıları üzerinde hâlâ çalışıyor.

18 Ekim 1962’de James D. Watson ile Francis Crick Nobel Ödülü’nü aldı.

 

 

DNA 1869’da keşfedildi. Onun genetik bilgiyi taşıyan molekül olduğu da 1930’lu yıllarda anlaşılabildi. Molekül yapısını çözmek yaklaşık yirmi yıl sürdü. 1953’te DNA’nın ikili sarmal şeklindeki yapısını James D. Watson ile Francis Crick keşfetti. İkili bu büyük keşiflerinden dolayı 18 Ekim 1962’de Nobel Tıp ve Fizyoloji Ödülü’nü aldı.

18 Ekim 1962’de James D. Watson ile Francis Crick Nobel Ödülü’nü aldı.

 

 

DNA 1869’da keşfedildi. Onun genetik bilgiyi taşıyan molekül olduğu da 1930’lu yıllarda anlaşılabildi. Molekül yapısını çözmek yaklaşık yirmi yıl sürdü. 1953’te DNA’nın ikili sarmal şeklindeki yapısını James D. Watson ile Francis Crick keşfetti. İkili bu büyük keşiflerinden dolayı 18 Ekim 1962’de Nobel Tıp ve Fizyoloji Ödülü’nü aldı.

18 Ekim 1962’de James D. Watson ile Francis Crick Nobel Ödülü’nü aldı.

 

 

DNA 1869’da keşfedildi. Onun genetik bilgiyi taşıyan molekül olduğu da 1930’lu yıllarda anlaşılabildi. Molekül yapısını çözmek yaklaşık yirmi yıl sürdü. 1953’te DNA’nın ikili sarmal şeklindeki yapısını James D. Watson ile Francis Crick keşfetti. İkili bu büyük keşiflerinden dolayı 18 Ekim 1962’de Nobel Tıp ve Fizyoloji Ödülü’nü aldı.

19 Ekim 1952’de Atlas Okyanusu şişme botla aşıldı.

 

 

27 yaşındaki Fransız biyolog ve doctor Alain Bombard, 19 Ekim 1952’de 4,5 metrelik şişme botuyla Kanarya Adaları’ndan denize açıldı. Yanında taşıdığı ev yapımı zıpkınla balık avlayarak ve yağmur suyu kalmadığında deniz suyu içerek yolculuğunu sürdürdü. 65 günün sonunda Atlas Okyanusu’nu geçerek Barbados’a ulaştı. Çetin geçen yolculuğu sırasında Bombard 25 kilo vermişti.

19 Ekim 1952’de Atlas Okyanusu şişme botla aşıldı.

 

 

27 yaşındaki Fransız biyolog ve doctor Alain Bombard, 19 Ekim 1952’de 4,5 metrelik şişme botuyla Kanarya Adaları’ndan denize açıldı. Yanında taşıdığı ev yapımı zıpkınla balık avlayarak ve yağmur suyu kalmadığında deniz suyu içerek yolculuğunu sürdürdü. 65 günün sonunda Atlas Okyanusu’nu geçerek Barbados’a ulaştı. Çetin geçen yolculuğu sırasında Bombard 25 kilo vermişti.

19 Ekim 1952’de Atlas Okyanusu şişme botla aşıldı.

 

 

27 yaşındaki Fransız biyolog ve doctor Alain Bombard, 19 Ekim 1952’de 4,5 metrelik şişme botuyla Kanarya Adaları’ndan denize açıldı. Yanında taşıdığı ev yapımı zıpkınla balık avlayarak ve yağmur suyu kalmadığında deniz suyu içerek yolculuğunu sürdürdü. 65 günün sonunda Atlas Okyanusu’nu geçerek Barbados’a ulaştı. Çetin geçen yolculuğu sırasında Bombard 25 kilo vermişti.

20 Ekim 1973’te Sidney Opera Binası açıldı.

 

 

Avustralya’nın ekonomi ve kültür merkezi Sidney’deki ünlü opera binası 20. yüzyılın en ünlü yapılarından biridir. Danimarkalı mimar Jøn Utzon tarafından tasarlanan ve Sidney limanında yer alan Sidney Opera Binası 20 Ekim 1973 günü açıldı.

20 Ekim 1973’te Sidney Opera Binası açıldı.

 

 

Avustralya’nın ekonomi ve kültür merkezi Sidney’deki ünlü opera binası 20. yüzyılın en ünlü yapılarından biridir. Danimarkalı mimar Jøn Utzon tarafından tasarlanan ve Sidney limanında yer alan Sidney Opera Binası 20 Ekim 1973 günü açıldı.

20 Ekim 1973’te Sidney Opera Binası açıldı.

 

 

Avustralya’nın ekonomi ve kültür merkezi Sidney’deki ünlü opera binası 20. yüzyılın en ünlü yapılarından biridir. Danimarkalı mimar Jøn Utzon tarafından tasarlanan ve Sidney limanında yer alan Sidney Opera Binası 20 Ekim 1973 günü açıldı.

21 Ekim 1878’de Edison, elektrik ampulünü buldu.

 

 

Thomas Edison uzun bir süredir ucuz ve kolayca kullanılabilir bir elektrik ampulü geliştirmeye çalışıyordu. Ampulün içinde kullanılacak uygun filamanı bulabilmek için 6.000 kadar farklı malzeme denedi. Sonunda 21 Ekim 1879’da ısıtılmış bambu lifinin en uygun malzeme olduğu sonucuna vardı. 1904’te tungsten filaman keşfedilinceye kadar aydınlatmada hep bambu filamanlı ampuller kullanıldı.

21 Ekim 1878’de Edison, elektrik ampulünü buldu.

 

 

Thomas Edison uzun bir süredir ucuz ve kolayca kullanılabilir bir elektrik ampulü geliştirmeye çalışıyordu. Ampulün içinde kullanılacak uygun filamanı bulabilmek için 6.000 kadar farklı malzeme denedi. Sonunda 21 Ekim 1879’da ısıtılmış bambu lifinin en uygun malzeme olduğu sonucuna vardı. 1904’te tungsten filaman keşfedilinceye kadar aydınlatmada hep bambu filamanlı ampuller kullanıldı.

21 Ekim 1878’de Edison, elektrik ampulünü buldu.

 

 

Thomas Edison uzun bir süredir ucuz ve kolayca kullanılabilir bir elektrik ampulü geliştirmeye çalışıyordu. Ampulün içinde kullanılacak uygun filamanı bulabilmek için 6.000 kadar farklı malzeme denedi. Sonunda 21 Ekim 1879’da ısıtılmış bambu lifinin en uygun malzeme olduğu sonucuna vardı. 1904’te tungsten filaman keşfedilinceye kadar aydınlatmada hep bambu filamanlı ampuller kullanıldı.

22 Ekim 1909’da Raymonde de Laroche ilk kadın pilot oldu.

 

Görsel kaynak: Wikipedia

 

Fransız barones Raymonde de Laroche, havacı arkadaşı Charles Voisin’den kendisine uçak kullanmayı öğretmesini istemişti. 22 Ekim 1909’da Voisin’in tek kişilik uçağına binen de Laroche arkadaşının yerden verdiği komutlarla yaklaşık 270 metre uçtu. Böylece dünyanın ilk kadın pilotu oldu. Lisansını da ertesi yıl mart ayında aldı.

22 Ekim 1909’da Raymonde de Laroche ilk kadın pilot oldu.

 

Görsel kaynak: Wikipedia

 

Fransız barones Raymonde de Laroche, havacı arkadaşı Charles Voisin’den kendisine uçak kullanmayı öğretmesini istemişti. 22 Ekim 1909’da Voisin’in tek kişilik uçağına binen de Laroche arkadaşının yerden verdiği komutlarla yaklaşık 270 metre uçtu. Böylece dünyanın ilk kadın pilotu oldu. Lisansını da ertesi yıl mart ayında aldı.

22 Ekim 1909’da Raymonde de Laroche ilk kadın pilot oldu.

 

Görsel kaynak: Wikipedia

 

Fransız barones Raymonde de Laroche, havacı arkadaşı Charles Voisin’den kendisine uçak kullanmayı öğretmesini istemişti. 22 Ekim 1909’da Voisin’in tek kişilik uçağına binen de Laroche arkadaşının yerden verdiği komutlarla yaklaşık 270 metre uçtu. Böylece dünyanın ilk kadın pilotu oldu. Lisansını da ertesi yıl mart ayında aldı.

23 Ekim 1958’de Şirinler yayımlanmaya başladı.

 

 

Belçikalı çizer Pierre Culliford (Peyo olarak bilinir) gelmiş geçmiş en ünlü çizgi roman dizilerinden biri olan “Şirinler”in yaratıcısıdır. Ormanda mantar şeklinde minik evlerde yaşayan küçük, mavi Şirinler’in öykülerinin anlatıldığı ilk çizgi roman, 23 Ekim 1958’de yayımlandı.

23 Ekim 1958’de Şirinler yayımlanmaya başladı.

 

 

Belçikalı çizer Pierre Culliford (Peyo olarak bilinir) gelmiş geçmiş en ünlü çizgi roman dizilerinden biri olan “Şirinler”in yaratıcısıdır. Ormanda mantar şeklinde minik evlerde yaşayan küçük, mavi Şirinler’in öykülerinin anlatıldığı ilk çizgi roman, 23 Ekim 1958’de yayımlandı.

23 Ekim 1958’de Şirinler yayımlanmaya başladı.

 

 

Belçikalı çizer Pierre Culliford (Peyo olarak bilinir) gelmiş geçmiş en ünlü çizgi roman dizilerinden biri olan “Şirinler”in yaratıcısıdır. Ormanda mantar şeklinde minik evlerde yaşayan küçük, mavi Şirinler’in öykülerinin anlatıldığı ilk çizgi roman, 23 Ekim 1958’de yayımlandı.

24 Ekim 1946’da Birleşmiş Milletler kuruldu.

 

 

Birleşmiş Milletler (BM), 24 Ekim 1945'te kurulmuş uluslararası bir örgüttür. Örgütün amacı savaşları ve barışa yönelik tehditleri önlemek, ülkeler arasında dostane ilişkiler kurmak ve uluslararası ekonomik ve sosyal iş birliğini sağlamaktır. Türkiye, BM’nin kurucu üyelerindendir. Birleşmiş Milletler’e üye 193 ülke bulunmaktadır.

24 Ekim 1946’da Birleşmiş Milletler kuruldu.

 

 

Birleşmiş Milletler (BM), 24 Ekim 1945'te kurulmuş uluslararası bir örgüttür. Örgütün amacı savaşları ve barışa yönelik tehditleri önlemek, ülkeler arasında dostane ilişkiler kurmak ve uluslararası ekonomik ve sosyal iş birliğini sağlamaktır. Türkiye, BM’nin kurucu üyelerindendir. Birleşmiş Milletler’e üye 193 ülke bulunmaktadır.

24 Ekim 1946’da Birleşmiş Milletler kuruldu.

 

 

Birleşmiş Milletler (BM), 24 Ekim 1945'te kurulmuş uluslararası bir örgüttür. Örgütün amacı savaşları ve barışa yönelik tehditleri önlemek, ülkeler arasında dostane ilişkiler kurmak ve uluslararası ekonomik ve sosyal iş birliğini sağlamaktır. Türkiye, BM’nin kurucu üyelerindendir. Birleşmiş Milletler’e üye 193 ülke bulunmaktadır.

25 Ekim 1960’ta ilk elektronik kol saati piyasaya çıktı.

 

 

Bulova şirketi dünyanın ilk elektronik kol saati olan Accutron 214’ü, 25 Ekim 1960’ta New York’ta piyasaya sürdü. Accutron 214, günde 2 saniyeden daha az hata payıyla zamanının mekanik saatlerinden daha iyi çalışıyordu.

25 Ekim 1960’ta ilk elektronik kol saati piyasaya çıktı.

 

 

Bulova şirketi dünyanın ilk elektronik kol saati olan Accutron 214’ü, 25 Ekim 1960’ta New York’ta piyasaya sürdü. Accutron 214, günde 2 saniyeden daha az hata payıyla zamanının mekanik saatlerinden daha iyi çalışıyordu.

25 Ekim 1960’ta ilk elektronik kol saati piyasaya çıktı.

 

 

Bulova şirketi dünyanın ilk elektronik kol saati olan Accutron 214’ü, 25 Ekim 1960’ta New York’ta piyasaya sürdü. Accutron 214, günde 2 saniyeden daha az hata payıyla zamanının mekanik saatlerinden daha iyi çalışıyordu.

26 Ekim 1972’de Polaroid SX-70 anlık fotoğraf makinesi tanıtıldı.

 

Görsel kaynağı: Wikipedia (Thomas Backa)

 

Fotoğraf makinesi şirketi Polaroid, 26 Ekim 1972’de anında fotoğraf verebilen SX-70 modelini tanıttı. Şirketin hızlı fotoğraf verebilen başka modelleri de vardı. Ancak onlarla iyi bir fotoğraf elde etmek pek kolay olmuyordu. Fotoğraf kağıdının makineden elle çıkarılması ve birkaç dakika kurutulması gerekiyordu. Bu sırada fotoğrafçının ellerine de genellikle biraz kimyasal madde bulaşıyordu. SX-70 modelinde on saniyede, beş fotoğraf çekilebiliyordu. Fotoğraflar makineden otomatik çıkıyordu. Ayrıca fotoğraf makinesi katlanıp cepte de taşınabiliyordu.

26 Ekim 1972’de Polaroid SX-70 anlık fotoğraf makinesi tanıtıldı.

 

Görsel kaynağı: Wikipedia (Thomas Backa)

 

Fotoğraf makinesi şirketi Polaroid, 26 Ekim 1972’de anında fotoğraf verebilen SX-70 modelini tanıttı. Şirketin hızlı fotoğraf verebilen başka modelleri de vardı. Ancak onlarla iyi bir fotoğraf elde etmek pek kolay olmuyordu. Fotoğraf kağıdının makineden elle çıkarılması ve birkaç dakika kurutulması gerekiyordu. Bu sırada fotoğrafçının ellerine de genellikle biraz kimyasal madde bulaşıyordu. SX-70 modelinde on saniyede, beş fotoğraf çekilebiliyordu. Fotoğraflar makineden otomatik çıkıyordu. Ayrıca fotoğraf makinesi katlanıp cepte de taşınabiliyordu.

26 Ekim 1972’de Polaroid SX-70 anlık fotoğraf makinesi tanıtıldı.

 

Görsel kaynağı: Wikipedia (Thomas Backa)

 

Fotoğraf makinesi şirketi Polaroid, 26 Ekim 1972’de anında fotoğraf verebilen SX-70 modelini tanıttı. Şirketin hızlı fotoğraf verebilen başka modelleri de vardı. Ancak onlarla iyi bir fotoğraf elde etmek pek kolay olmuyordu. Fotoğraf kağıdının makineden elle çıkarılması ve birkaç dakika kurutulması gerekiyordu. Bu sırada fotoğrafçının ellerine de genellikle biraz kimyasal madde bulaşıyordu. SX-70 modelinde on saniyede, beş fotoğraf çekilebiliyordu. Fotoğraflar makineden otomatik çıkıyordu. Ayrıca fotoğraf makinesi katlanıp cepte de taşınabiliyordu.

27 Ekim 1994’te ilk kahverengi cüce Gliese 229B keşfedildi.

 

Görsel kaynak: NASA

 

Gökyüzünde Tavşan takımyıldızı yönünde yaklaşık 19 ışık yılı ötede Gliese 229 adlı kırmızı cüce bir yıldız bulunur. Güneş’in kütlesinin yüzde 58’i kadar kütlesi olan bu cüce yıldızın çevresinde ilginç bir gökcismi döner: Bir kahverengi cüce. Kahverengi cüceler gezegen ile yıldız arasında yer alan gökcisimleridir. Gliese 229’un çevresinde dönen ve Gliese 229B olarak adlandırılan kahverengi cüce 27 Ekim 1994’te keşfedildi. Keşfedilen ilk kahverengi cüce olan Gliese 229B’nin kütlesi 0,02-0,05 Güneş kütlesi kadardır.

27 Ekim 1994’te ilk kahverengi cüce Gliese 229B keşfedildi.

 

Görsel kaynak: NASA

 

Gökyüzünde Tavşan takımyıldızı yönünde yaklaşık 19 ışık yılı ötede Gliese 229 adlı kırmızı cüce bir yıldız bulunur. Güneş’in kütlesinin yüzde 58’i kadar kütlesi olan bu cüce yıldızın çevresinde ilginç bir gökcismi döner: Bir kahverengi cüce. Kahverengi cüceler gezegen ile yıldız arasında yer alan gökcisimleridir. Gliese 229’un çevresinde dönen ve Gliese 229B olarak adlandırılan kahverengi cüce 27 Ekim 1994’te keşfedildi. Keşfedilen ilk kahverengi cüce olan Gliese 229B’nin kütlesi 0,02-0,05 Güneş kütlesi kadardır.

27 Ekim 1994’te ilk kahverengi cüce Gliese 229B keşfedildi.

 

Görsel kaynak: NASA

 

Gökyüzünde Tavşan takımyıldızı yönünde yaklaşık 19 ışık yılı ötede Gliese 229 adlı kırmızı cüce bir yıldız bulunur. Güneş’in kütlesinin yüzde 58’i kadar kütlesi olan bu cüce yıldızın çevresinde ilginç bir gökcismi döner: Bir kahverengi cüce. Kahverengi cüceler gezegen ile yıldız arasında yer alan gökcisimleridir. Gliese 229’un çevresinde dönen ve Gliese 229B olarak adlandırılan kahverengi cüce 27 Ekim 1994’te keşfedildi. Keşfedilen ilk kahverengi cüce olan Gliese 229B’nin kütlesi 0,02-0,05 Güneş kütlesi kadardır.

28 Ekim 1726’da Gulliver’in Seyahatleri yayımlandı.

 

Görsel kaynak: Wikipedia

 

Gulliver'in Gezileri, dünya edebiyatının klasik yapıtlarından biridir. Lemuel Gulliver adındaki bir doktorun deniz yolculuklarında geçirdiği kazalardan sonra sığındığı adalarda başından geçen olağanüstü öyküleri anlatır. Ünlü yazar Jonathan Swift, hiciv türündeki bu romanını 28 Ekim 1726’da yayımladı.

28 Ekim 1726’da Gulliver’in Seyahatleri yayımlandı.

 

Görsel kaynak: Wikipedia

 

Gulliver'in Gezileri, dünya edebiyatının klasik yapıtlarından biridir. Lemuel Gulliver adındaki bir doktorun deniz yolculuklarında geçirdiği kazalardan sonra sığındığı adalarda başından geçen olağanüstü öyküleri anlatır. Ünlü yazar Jonathan Swift, hiciv türündeki bu romanını 28 Ekim 1726’da yayımladı.

28 Ekim 1726’da Gulliver’in Seyahatleri yayımlandı.

 

Görsel kaynak: Wikipedia

 

Gulliver'in Gezileri, dünya edebiyatının klasik yapıtlarından biridir. Lemuel Gulliver adındaki bir doktorun deniz yolculuklarında geçirdiği kazalardan sonra sığındığı adalarda başından geçen olağanüstü öyküleri anlatır. Ünlü yazar Jonathan Swift, hiciv türündeki bu romanını 28 Ekim 1726’da yayımladı.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

 

 

29 Ekim 1923'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının TBMM’de verdiği bir yasa önergesinde Türkiye Devleti'nin yönetim şeklinin cumhuriyet olması gerektiği yazıyordu. Önerge tartışıldı ve günün sonunda 158 milletvekilinin oybirliğiyle Türkiye’nin yönetim şeklinin Cumhuriyet olduğu kabul edildi. Aynı oturumda Gazi Mustafa Kemal Atatürk de ilk Cumhurbaşkanı seçildi.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

 

 

29 Ekim 1923'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının TBMM’de verdiği bir yasa önergesinde Türkiye Devleti'nin yönetim şeklinin cumhuriyet olması gerektiği yazıyordu. Önerge tartışıldı ve günün sonunda 158 milletvekilinin oybirliğiyle Türkiye’nin yönetim şeklinin Cumhuriyet olduğu kabul edildi. Aynı oturumda Gazi Mustafa Kemal Atatürk de ilk Cumhurbaşkanı seçildi.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

 

 

29 Ekim 1923'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının TBMM’de verdiği bir yasa önergesinde Türkiye Devleti'nin yönetim şeklinin cumhuriyet olması gerektiği yazıyordu. Önerge tartışıldı ve günün sonunda 158 milletvekilinin oybirliğiyle Türkiye’nin yönetim şeklinin Cumhuriyet olduğu kabul edildi. Aynı oturumda Gazi Mustafa Kemal Atatürk de ilk Cumhurbaşkanı seçildi.

30 Ekim 1939’da "Dünyaların Savaşı" Amerikalıları korkuttu.

 

 

Dünyaların Savaşı, 1898’de H. G. Wells tarafından yazılmış bir bilim kurgu romanıdır. Roman, Dünya'nın Marslılarca istila edilmesini anlatan ilk ve en iyi bilinen yapıtlardan biridir. Ünlü film yönetmeni Orson Welles, bu yapıtı 30 Ekim 1938’de New York’ta radyodan –sanki gerçekten oluyormuş gibi– yayınladı. Yayını dinleyen binlerce kişi panik içinde kenti terk etmeye çalıştı. Bu olay Wells-Welles Olayı olarak bilinir.

30 Ekim 1939’da "Dünyaların Savaşı" Amerikalıları korkuttu.

 

 

Dünyaların Savaşı, 1898’de H. G. Wells tarafından yazılmış bir bilim kurgu romanıdır. Roman, Dünya'nın Marslılarca istila edilmesini anlatan ilk ve en iyi bilinen yapıtlardan biridir. Ünlü film yönetmeni Orson Welles, bu yapıtı 30 Ekim 1938’de New York’ta radyodan –sanki gerçekten oluyormuş gibi– yayınladı. Yayını dinleyen binlerce kişi panik içinde kenti terk etmeye çalıştı. Bu olay Wells-Welles Olayı olarak bilinir.

30 Ekim 1939’da "Dünyaların Savaşı" Amerikalıları korkuttu.

 

 

Dünyaların Savaşı, 1898’de H. G. Wells tarafından yazılmış bir bilim kurgu romanıdır. Roman, Dünya'nın Marslılarca istila edilmesini anlatan ilk ve en iyi bilinen yapıtlardan biridir. Ünlü film yönetmeni Orson Welles, bu yapıtı 30 Ekim 1938’de New York’ta radyodan –sanki gerçekten oluyormuş gibi– yayınladı. Yayını dinleyen binlerce kişi panik içinde kenti terk etmeye çalıştı. Bu olay Wells-Welles Olayı olarak bilinir.

31 Ekim 2000’de Uluslararası Uzay İstasyonu’na ilk mürettebat gitti.

 

 

İlk modülü 1998’de yörüngeye fırlatılan Uluslararası Uzay İstasyonu, yeni eklenen modüllerle sürekli büyüyor. 2030’a kadar çalışması planlanan istasyona ilk mürettebat 31 Ekim 2000’de Kazakistan’daki Baykonur Kozmodromu’ndan gönderildi. Bir ABD’li ve iki Rus astronottan oluşan mürettebatı istasyona bir Soyuz uzay aracı taşıdı. Bu tarihten itibaren istasyonda sürekli mürettebat bulunuyor.

31 Ekim 2000’de Uluslararası Uzay İstasyonu’na ilk mürettebat gitti.

 

 

İlk modülü 1998’de yörüngeye fırlatılan Uluslararası Uzay İstasyonu, yeni eklenen modüllerle sürekli büyüyor. 2030’a kadar çalışması planlanan istasyona ilk mürettebat 31 Ekim 2000’de Kazakistan’daki Baykonur Kozmodromu’ndan gönderildi. Bir ABD’li ve iki Rus astronottan oluşan mürettebatı istasyona bir Soyuz uzay aracı taşıdı. Bu tarihten itibaren istasyonda sürekli mürettebat bulunuyor.

31 Ekim 2000’de Uluslararası Uzay İstasyonu’na ilk mürettebat gitti.

 

 

İlk modülü 1998’de yörüngeye fırlatılan Uluslararası Uzay İstasyonu, yeni eklenen modüllerle sürekli büyüyor. 2030’a kadar çalışması planlanan istasyona ilk mürettebat 31 Ekim 2000’de Kazakistan’daki Baykonur Kozmodromu’ndan gönderildi. Bir ABD’li ve iki Rus astronottan oluşan mürettebatı istasyona bir Soyuz uzay aracı taşıdı. Bu tarihten itibaren istasyonda sürekli mürettebat bulunuyor.