Güneş’ten Gelen
D Vitamini
Bazı şeyleri erken öğrenmekte büyük yarar olduğunu, şimdi bir kez daha fark edeceksiniz. Şanslısınız! Neden mi? Harfler havada uçuşuyor da ondan. Neredeyse alfabenin tüm harflerini sahiplenmiş birçok vitamin adı duyuyoruz: A, B, C, D, E… Hemen ardından da şöyle şeyler duyuyoruz: Vitamin eksikliği şunu yapar, bunu yapar…
Vitamin ne demek?
Vitamin, Polonyalı biyokimyacı Casimir Funk’un 1912’de uzun araştırmalar sonucunda ortaya attığı bir kavram. Sözcüğün kökeni, başta tıp olmak üzere bilimin birçok alanında karşımıza çıkan Latinceden geliyor. Funk, Latince “yaşam” anlamına gelen “vita” sözcüğünü birtakım organik maddeleri tanımlayan kimya terimi “amin” ile birleştirmiş. Vücudumuzda birçok fizyolojik olay vitaminler sayesinde sürüyor. Yani aslında yaşamsal bir konu!
Vitamin çarkına bir göz atın! “Sevmiyorum” dediğiniz şeyler, vücudunuzu hangi vitaminden yoksun bırakıyor kendiniz görün…
Şekli daha büyük görmek için üzerine tıklayın
Eksikliği ne yapar?
Vitamin eksikliği önce kendinize, sonra çevreye zarar tabii ki. Yorgunluk, uykusuzluk, dikkatsizlik, hemen her türlü hastalığa eğilim, üşüme, tırnak kırılması, saç dökülmesi, diş çürümesi… Gördüğünüz gibi hepsi birbirinden beter. Ama özellikle kemik ve diş sağlığıyla ilgili olan D vitamininin eksikliğinin bizim için üzücü sonuçları olabilir.
Güçlü kemiklerin adresi: D Vitamini!
“Güçlü kemiklerin adresi kalsiyum; yani süt, peynir, yoğurt, dondurma, çikolata değil miydi?” diye sorduğunuzu duyuyor gibiyiz. Doğduğumuz andan yaşlanana kadar kemik, diş ve tırnakların oluşumunu sağlayan ve kemik kaybını önleyen madde kalsiyumdur. Kalsiyum, bizi dimdik ayakta tutan iskeletimizin güç kaynağı, kemiklerimizin yapıtaşıdır.
Amaaaa…
Kalsiyumun kullanımını ve emilimini D vitamini sağlar. Bir başka deyişle D vitamini; güçlü kemikler ve sağlam bir iskelet için şarttır. Kasları korur, kalp atışının düzenlenmesine ve kanın pıhtılaşmasına yardımcı olur, bağışıklık sistemini güçlendirir.
Vücuda “güneş” olarak girer, kalsiyumu yanına alıp kemiklere ilerler!
D vitamini güneş ışınlarını kemiklerinize en güçlü şekilde gönderir. Çünkü güneş ışınlarının morötesi olanları (UV yani ultraviyole), derinin hemen altındaki tabakada, D vitaminini etkinleştirir. Yani D vitamini ancak güneş ışığının etkisiyle vücutta üretilen bir (ve biricik) vitamindir. Eksikliğinde ilaç olarak verilse dahi, etkisini tam olarak göstermesi için güneşlenmek gerekir. Bir uyarı: D vitamini için gerekli olan UV ışınları camdan geçemez…
Vitamin gereksinimlerini karşılamak ve yararlarını görmek için haplar son çare olmalı! Avuç avuç ilaç içmek zorunda kalmak mı, sağlıklı beslenip, yürüyüş ve spor yapmak mı? İlaçlar zaten domatesin, narın, mandalina ya da elmanın yerini dolduramıyor ki!
Neredeyse yemeden, içmeden alabileceğimiz tek vitamin!
Hangisi mi? Tabii ki D vitamini… Yağlı balıklar, yumurta ve karaciğer gibi D vitamini içeren ancak vücudun gereksinimini karşılama konusunda biraz cılız kaynaklar söylenebilir. Bu leziz yiyecekleri elbette yemeye devam! Çünkü içlerinde daha bir sürü başka vitamin de var. Neler mi? Alın ansiklopedinizi ya da dizüstü bilgisayarınızı ve bir sandalye kapıp balkona çıkın. Bir güzel güneşe oturun. Eh artık yumurtada hangi vitaminler varmış, onu da siz bulun? Bir ara D vitamini açısından zengin yiyeceklerin ne olduğuna da bakarsınız artık!
Her ne kadar kendiniz bulun dediysek de belki unutursunuz diye düşündük ve eksik kalmamanız için
D vitamini kaynaklarını da bu köşeye sıkıştırıverdik.