Kaplumbağa Terbiyecisi’nin Sırları
Türkiye’nin En Ünlü Tablosu
Osman Hamdi Bey’in 221,5 cm x 120 cm boyutlarındaki bir tuvalin üzerine yağlıboya tekniğiyle yaptığı bu tablo, 1906’da Fransız Sanatçılar Derneği’nin Paris’te düzenlediği sergide yer almak üzere yapılmış. Sergideki asıl adı da “Kaplumbağalı Adam”mış. Serginin kataloglarından birinde de adı “Kaplumbağalar” olarak geçiyormuş. Peki, Osman Hamdi Bey’in aklına böyle ilginç bir tablo yapmak nereden gelmiş? Gerçekten kaplumbağa terbiye eden kişiler var mıymış? Kaplumbağalara eğitim vermek mümkün müymüş?
Osman Hamdi Bey’in esin kaynağının tam olarak ne olduğunu bilmek zor. Yine de bu konuda ressamın yaşamıyla ilgili bir ayrıntı bize ışık tutuyor. Resmin yapılmasından tam 37 yıl önce, genç Osman Hamdi, Bağdat’tayken babasına yazdığı bir mektupta, bir dergide okuduğu yazıda Japonya’daki kaplumbağa terbiyecilerinden söz edildiğini anlatmış. Japon terbiyecilerin davulla ritm tutarak kaplumbağalara tek sıra halinde yürümeyi, hatta bir masanın üstüne çıkmayı öğrettiği yazıyormuş. Dergide bu ilginç işi gösteren bir de resim yer alıyormuş. İşte, Osman Hamdi Bey’e tablosu için esin veren de bu olabilir.


Not: Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunu kendi gözlerinizle görmek ve yakından incelemek isterseniz, İstanbul’daki Pera Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.



Osman Hamdi Bey
Resimde kırmızı giysiler içinde gördüğümüz yaşlı adam, ressamın bizzat kendisidir. Osman Hamdi Bey yalnızca bu resminde değil, daha birçok yapıtında figür olarak kendisini kullanmıştır. Ressam bunun için önce istediği açıdan kendi fotoğrafını çektirir, sonra da bu fotoğrafa bakarak tablolarını yapardı. Yani bir tür otoportre ya da özçekim! İsterseniz Osman Hamdi Bey’in şu fotoğrafını tablodaki adamla karşılaştırabilirsiniz.
Eserdeki yaşlı adam, sırtında nakkare denen bir vurmalı çalgı, arkasında kavuşturduğu ellerinde tuttuğu ney ve başındaki külahla tipik bir Osmanlı dervişidir. Osman Hamdi Bey’in resimlerinde geleneksel giysili kadınlar, fesli ya da sarıklı adamlar, camiler, çiniler ve Osmanlı yaşamından daha birçok ayrıntı olur. İnsanlar ve yüzleri çok gerçekçidir; hem de bir fotoğraf kadar gerçekçi! 1888’de yaptığı Halı Satıcısı adlı tablo da bunun en güzel örneklerinden biridir.

Tablonun İkinci Versiyonu


İlk versiyon
İkinci versiyon
Türkiye’nin En Pahalı Tabloları

Osman Hamdi Bey


