Görmek Var,
Görmek Var!
Görmek Var, Görmek Var!
Gökkuşağını, yağmur damlalarını, ağaçları, kuşları, dağları, binaları, televizyon ya da bilgisayar ekranını ve şu an okuduğunuz bu sayfayı görüyorsunuz. “Ne çok şey görebiliyoruz” diyorsanız, yanılıyorsunuz! Çünkü çıplak gözle gördüklerimiz, göremediklerimizin yanında hiç kalıyor! Ama bunun da bir çaresi var…
Nasıl Görürüz?
Işık tanecikleri –ki bunlara foton diyoruz– Güneş, mum, lamba, bilgisayar ekranı gibi çeşitli ışık kaynaklarından çıkarlar. Sonra ağaçlara, bulutlara, gezegenlere ya da defterimize çarpıp yansırlar ve göz bebeğimizden ve göz merceğimizden geçerler. Gözümüzün arkasındaki ışığa duyarlı hücrelere çarpan fotonlar, beynimize sinir hücreleri aracılığıyla sinyaller gönderirler. Bu sinyaller beyinde işlenir ve baktığımız nesnenin görüntüsü ortaya çıkar. Yani görme, göz merceğimize ve gözümüzdeki duyarlı hücrelere bağlıdır ama asıl her şey beyinde gerçekleşir.
Göremeyeceğimiz Kadar Küçük
Başparmağınızın ucuna, parmak izinizi oluşturan kıvrımlara yakından bakın. Haydi, biraz daha yaklaşın. Deri hücrelerinizi görebiliyor musunuz? Ya da o hücrelerin çekirdeğini? I-ıh, olanaksız! Çünkü görüş yeteneğimizin sınırları var. İnsan gözü saç telinden daha ince ayrıntıları görmekte zorlanır. Kaldı ki hücreleri görmek olanaksızdır. Moleküller ya da atomlar mı? Şaka yapıyor olmalısınız!
Işık mikroskopu
Ancak bu sınırları aşmanın da yolu var! Çünkü içindeki mercekler sayesinde nesneleri daha büyük görmemizi sağlayan ışık mikroskopları yüzyıllardır kullanılıyor –gerçi mucidinin kim olduğuna karar vermek oldukça zor olmuş. Bir yaprağın dokusunu, kandaki hücreleri ya da bir böceğin gözle görülemeyen ayrıntılarını mikroskopla görebilirsiniz. Mikroskoba taktığınız merceklerin büyütme gücüne göre 1000 kata kadar büyütme elde edebilir, normalde milimetrenin yüzde biri büyüklükteki alyuvar hücrelerini bir disk şeklinde görebilirsiniz.
Elektron mikroskopu
Ama bir de elektron mikroskopları var ki… İşte, onlarla yalnızca hücreleri değil, hücrelerin içindeki yapı taşlarını, molekülleri, hatta atomları bile görmek mümkün! Işık mikroskoplarında nesnelerden yansıyan ışık büyütülür. Elektron mikroskoplarında elektron denilen parçacıklarla nesneler taranır. Bilim insanları bu işi o kadar ileri götürmüşler ki yakın zaman önce atomlarla bir film bile çekmişler. Elektron mikroskopuyla çekilen bu bir dakikalık filmin adı “Bir Çocuk ve Atomu”. Kesinlikle izlemeye değer.
Göremeyeceğimiz Kadar Uzak
İnsan gözü karanlık bir gecede 50 kilometre ötedeki bir mum ışığını görebilecek kadar duyarlıdır. Açık havada yüksek bir noktaya çıktığınızda çok uzaklardaki dağları bile görebilirsiniz. (İstanbul’da yaşayanlar, Boğaz’dan bakınca Uludağ’ı göreniniz var mı?) Ama uzaktaki nesnelerin ayrıntılarını görmek, ayrı bir mesele… Gözümüz Ay’ın kraterlerini ya da Satürn’ün halkalarını görebilecek kadar keskin değil maalesef. Ama burada da imdadımıza teleskoplar yetişiyor.
Teleskoplar
1600’lü yılların başında icat edilen teleskopu gökcisimlerini gözleyecek kadar geliştiren kişi ünlü İtalyan bilgini Galileo olmuş. Ay yüzeyindeki tepeleri ve vadileri, Jüpiter’in uydularını ve Güneş’teki lekeleri keşfetmiş. Newton (Hani, şu kafasına elma düşünce yerçekimini bulan adam!) ve ondan sonrakiler teleskopu daha da geliştirmiş. 20. yüzyıla gelindiğinde artık yalnızca gezegenler değil, derin uzay nesneleri (gökadaları, bulutsuları, yıldız kümeleri) bile görülebilir hale gelmiş.
Görsel Kaynak: NASA
Çıplak gözle görebildiğimiz en uzak nesne nedir?
Çıplak gözle görebildiğimiz en uzak nesne bizden tam 2,6 milyon ışık yılı uzaktaki Andromeda Gökadası’dır. Işık kirliliğinin olmadığı bir alanda gökyüzünde doğru noktaya bakarsanız, bu gökadayı oluşturan milyarlarca yıldızdan 2,6 milyon yıl önce yola çıkan ve gözünüze ulaşan ışığı görebilirsiniz! Tabii gözünüzle göreceğiniz şey sönük bir yıldızdan farksız olacaktır. Resimdeki gibi bir görüntü için teleskop ve ona bağlanmış bir fotoğraf makinesi şart!
Göremeyeceğimiz Kadar Farklı
Kameralar
Röntgen, ultrason, MR
X-ışınlarını kullanan röntgen ile kafatasını, radyo dalgalarını kullanan MR ile beyni görmek mümkündür!
Bunların ne olduğunu anlayabildiniz mi?