İzlerin Eşsizliği
İzlerin Eşsizliği

19. yüzyılda parmak izlerini bilimsel bir temele oturtan kişi kriminoloji (suç bilimi) ile de ilgilenen çok yönlü bilim insanı Francis Galton, iki insanın aynı parmak izine sahip olma olasılığını 64 milyarda bir olarak hesaplamış.
Parmaklarımızın ucundakiler yalnızca birer iz değil, aynı zamanda dokunma duyumuzu da sağlayan çok önemli bir araç. Parmak uçlarımızın bu izlerle algıladığı titreşimler dokunduğumuz şeylerin sert, yumuşak, tüylü vs. olduğunu ayırt etmemizi sağlıyor.




Örneğin koalalar. Günün neredeyse 20 saatini ağaç tepelerinde uyuyarak ve okaliptüs yaprakları yiyerek geçiren bu tembel hayvanın, burada işi ne? Şöyle bir işi var: Birçok hayvan türünün hatta maymunların bile parmak izleri yokken koalaların da tıpkı biz insanlar gibi onları biricik kılan ve diğerlerinden ayıran parmak izleri var.

Pati izlerinin eşsizliği gibi her kedinin burun pütürü deseni farklıdır. Koku alma becerisi biz insanlarla karşılaştırılamayacak kadar iyi olan kedilerin imzasının burnunda olması çok doğal!

Tıpkı kediler gibi köpeklerin burunları da onların eşsiz kimlikleridir.

Bilim adamlarına göre zebraların çizgileri sıcaklardan daha az etkilenmek ve hastalık taşıyan sineklerden korunmak için zamanla bu desenlere dönüşmüş. Zebraların nüfus kağıtları da çizgilerden oluşan bu desenleri. Şimdiye kadar size zebralar aynı gibi mi görünüyordu yoksa?

Afrika’nın 4-5 m’lik güzeli zürafalar da aslında farklı deri desenlerine sahip. Bizim yine ayırt edemediğimiz, derilerindeki desenlerin farkları her zürafayı eşsiz kılıyor.