Bitkiler Nasıl Yetişir?
Bu sorunun en kısa yanıtı şudur: Karbondioksit ve güneş ışığı yiyip yanında su içerek! Evet, yanlış okumadınız. Bitkilerin temel besinleri bunlardır! Birkaç santimetrelik küçücük bir kozalağı 100 metre boyunda devasa bir sekoya ağacına dönüştüren şey bu üçlü! Tonlarca ağırlıktaki ağaç gövdeleriyle birkaç gramlık tohumlar arasındaki olağanüstü kütle farkı nereden geliyor dersiniz? İnanması güç belki; ama havadan ve sudan! Gelin şimdi ayrıntılara bakalım…

Her şeyin başı fotosentez!
Yeryüzünü yeşile -ve daha birçok farklı renge- bürüyen bitkiler fotosentez yaparak yetişir. Güneşten aldıkları enerjiyi kullanıp topraktan kökleri aracılığıyla emdikleri suyu parçalar ve onu havadan emdikleri karbondioksitle birleştirirler. Sonuçta onların yeni gövde parçalarını oluşturacak, aynı zamanda besin olarak da kullanabilecekleri glikoz ortaya çıkar; tabii atık olarak da oksijen. İşte, onları yavaş yavaş büyüten, minik tohumları dev gövdelere dönüştüren sır budur. Bunun ünlü denklemi de şudur:
Bu sürece biraz daha yakından bakalım mı? O zaman önce bitkilerin yapraklarındaki hücrelerin içine girelim ve onlara o güzel yeşil rengini veren kloroplastlara iyice yaklaşalım. Görüyor musunuz, köklerden emilip ince kanallar aracılığıyla yapraklara kadar ulaşan su, güneş ışığından sağlanan yoğun enerjiyle burada atomlarına ayrılıyor. Açığa çıkan hidrojen atomları bitkinin havadan emdiği karbondioksitle birleşerek daha büyük bir molekülü, glikozu oluşturuyorlar. Geriye kalan oksijenin bir bölümü mitokondrilere gönderilirken çoğu yapraklardan havaya salınıyor. Oluşan glikoz molekülleriyse hem enerji üretmek hem büyümek ve gelişmek hem de yedek besin olarak depolamak için kullanılıyor.
İşte, bir bitkinin yavaş ama kendinden emin adımlarla büyüyüp yetişmesinin sırrı budur! Bitkinin boyunun uzaması, yapraklarının genişlemesi, sonrasında dallarının ve köklerinin her yanı sarması, hep fotosentez sayesinde olur. Yani bitkinin giderek artan kütlesinin çoğu havadaki karbondioksitten ve topraktaki sudan gelir. Ancak küçücük bir tohumdan koca bir bitkinin yetişmesi için gerekli her şey karbondioksit, su ve güneş ışığı değil tabii ki. Topraktaki mineraller ve uygun sıcaklık da olmazsa olmaz. Biz nasıl vitamin ve mineral almadan sağlıklı kalamaz, çok sıcak ve çok soğukta yaşayamazsak, bitkiler de öyledir. Nasıl farklı hayvanlar farklı ortamlara uyum sağlıyorsa, kaktüs gibi bitkiler kurak yerlerde yetişirken pirinç gibi bitkiler de sulak alanları yeğler.
Bir bitkinin yetişme sürecini de mi merak ediyorsunuz? Gelin, ona da bakalım.
Her şey bir tohumun çimlenmesiyle başlar. Yani tohumun içindeki genetik kodlar, uygun sıcaklık, su ve oksijeni bulunca “başlat” sinyalini verir. Tohum suyu emer, şişer ve tohum kabuğunu çatlatır. Önce ilk kök aşağı, ardından ilk filiz yukarı doğru çıkar. Bu ana kadar içindeki maddeyi ve enerjiyi kullanan tohum, artık bir fide halini almıştır. İlk yapraklarını çıkarıp fotosentez yapmaya ve bundan sonra kendi besinini (glikozu) üretmeye başlar. Fidenin kökleri toprağa tutunurken gövdesi de uzayarak daha fazla ışığa yönelir. Erişkin bir bitki olana dek bu süreç böylece sürer.
Yaprakları çoğaldıkça daha çok güneş enerjisi alabilir ve kökleri derinleştikçe daha çok su ve mineral emebilir. Bitkinin hücreleri sürekli bölünerek gövde ve yaprakları daha da büyür. Yeterince büyüyüp üreme çağına geldiğindeyse üreme organlarını -çiçekli bitkiyse çiçeklerini, çiçeksiz bitkiyse sporlarını ya da başka yöntemleri- devreye sokar. Tozlaşma ya da sporları suyla yayma gibi yöntemlerle yeni bir tohumun ya da bitkinin oluşumunu sağlar. Bazen tohumların yayılımına meyveler sayesinde pazarlar, bazen de rüzgâr ya da böcekler destek olur. Eğer o tohum da toprağa düşerse, bu kez de süreç o tohum için yeni başlar.
Son olarak bitki bakımı
Bir bitkinin nasıl yetiştiğini öğrenince evinizdeki bitkilere daha çok ilgi duymaya ve onların bakımını üstlenmeye karar vermiş olabilirsiniz. O zaman bitki bakımıyla ilgili kısa ve öz bilgiler de verelim ki evinizdeki çiçekler solmasın! Aslında yukarıda değindiklerimizi özetlemiş gibi olacağız, siz de fark edeceksiniz. O halde önce evdeki ya da bahçedeki bitkinizin türünü öğrenin, ardından şu beş altın kuralı dikkate alarak bitkinize özel bir araştırma yapın:
- Işık: Her bitkinin güneş ışığına gereksinimi farklıdır. Çoğu bitki dolaylı ışık sever, bazılarıysa doğrudan güneş ışığı ister. Bitkinizin türüne göre ona en uygun yeri seçin.
- Su: Toprak kurudukça sulayın; ama fazla sulamadan da kaçının. Çünkü aşırı su köklerin çürümesine neden olabilir.
- Toprak ve besin: Bitkinizin türüne uygun toprak kullanın. Büyüme döneminde (ilkbahar ve yaz) besin takviyesi, yani gübre de verebilirsiniz.
- Nem ve sıcaklık: Tropikal bitkiler yüksek nem sever, kurak iklim bitkileriyse düşük nemde gelişir. Bitkinizin türüne göre nemi ayarlayın, ortam sıcaklığının ani değişmemesine de dikkat edin.
- Budama ve temizlik: Solmuş yaprakları ve çiçekleri budayarak bitkinizin daha sağlıklı büyümesini sağlayın. Gerekirse yaprakları ara sıra silerek tozdan arındırın.