Ozon Tabakası Yok Olsaydı
Acaba Ne Olurdu?
Ozon Tabakası
Yok Olsaydı,
Acaba Ne Olurdu?
Ozon Tabakası
Yok Olsaydı,
Acaba Ne Olurdu?
Atmosferimizde yer alan ve Dünyamızı “şefkatle” sarmalayan (bunun ne anlama geldiğini birazdan anlayacaksınız) ozon tabakası bir anda ortadan kalksaydı, acaba ne olurdu? “Ne olacak canım, gözle görünmeyen incecik bir tabaka zaten!” mi diyorsunuz? Öyleyse fena halde yanılıyorsunuz. Ortalama kalınlığı yalnızca 3 milimetre olsa da ozon tabakası gezegenimiz için son derece önemlidir. Öyle ki yokluğu yerküremizi hızla bir felakete sürükleyebilir.
Atmosferimizde yer alan ve Dünyamızı “şefkatle” sarmalayan (bunun ne anlama geldiğini birazdan anlayacaksınız) ozon tabakası yok olsaydı acaba ne olurdu? “Ne olacak canım, gözle görünmeyen incecik bir tabaka zaten!” mi diyorsunuz? Öyleyse fena halde yanılıyorsunuz. Ortalama kalınlığı yalnızca 3 milimetre olsa da ozon tabakası gezegenimiz için son derece önemlidir. Öyle ki yokluğu yerküremizi hızla bir felakete sürükleyebilir.
Ozon tabakası nasıl oluşur?
Atmosferimiz tıpkı bir soğan gibi katman katmandır. Yağmur, rüzgâr, kar gibi bütün meteoroloji olaylarının olduğu (tabii bir de uçakların uçtuğu!) katman yeryüzüne en yakın troposfer katmanıdır. Ozon tabakası bunun üstündeki stratosfer katmanının içinde yer alır. Ozon tabakasının bulunduğu yükseklik mevsimlere ve yerlere göre 15 kilometre ila 35 kilometre arasında değişir. Ortalama kalınlığı yalnızca 3 milimetredir. Yani stratosferde dağınık halde bulunan bütün ozon molekülleri bir araya toplansa kalınlığı ancak bu kadar olur. Bu incecik tabaka kilometrelerce kalınlıktaki atmosferin yanında hiç kalır belki; ama gerçekte çok önemli bir işlevi vardır.
Ozon - Oluşum/Bozunum
UV Işınları Altında Kendiliğinden
Ozon tabakası Güneş’ten gelen morötesi ışınların en zararlı olanlarını emer. Yine de bir miktar morötesi ışın yeryüzüne ulaşır. Ancak bunlar daha az zararlı olan daha uzun dalgaboyundadır.
Ozon tabakası Güneş’ten gelen morötesi ışınların en zararlı olanlarını emer. Yine de bir miktar morötesi ışın yeryüzüne ulaşır. Ancak bunlar daha az zararlı olan daha uzun dalgaboyundadır.
Ozon tabakası yok olsa…
Şimdi baştaki sorumuza dönebiliriz. Bu narin ama son derece önemli işlevi olan tabaka bir anda ortadan kalksa ne olurdu? Dünyamızı ve üzerindeki yaşamı görünmez bir kalkan gibi Güneş’in zararlı ışınlarından koruyan bu “şefkatli” battaniyeyi bir el, birden üzerimizden çekip alsa acaba ne olurdu?
Tahmin edeceğiniz gibi Güneş’in yaydığı morötesi ışınlar hiçbir engele takılmadan doğrudan yerküreye ulaşırdı. Ozon tabakasının ortadan kalkmasından yalnızca birkaç gün sonra bitkilerin büyük bölümü ölmeye başlardı. Çünkü Güneş’ten gelen aşırı miktarda ve değişik dalga boyundaki yüksek enerji, bitkilerin fotosentez yapmasını olanaksız kılardı. Bitkiler ölmeye başlayınca besin zinciri çöker, bitkilerle beslenen otçul hayvanlar aç kalır ve ölürdü. Bir süre sonra da otçul hayvanlarla beslenen etçil ve hepçil hayvanlar da ölürdü.
Gözle görülmeyen yüksek enerjili morötesi ışınlar bitkilerin ve hayvanların DNA’larını da hızla tahrip ederdi. İnsanlar yapay yiyeceklerle bir şekilde açlıktan kurtulsalar bile hızla deri kanserine yakalanmaya başlarlardı. Güneş’te bir dakika bile durmak çılgınlık olur, herkes astronotlarınki gibi koruyucu giysiler giymek zorunda kalırdı. İnsanlar belki de Güneş’ten korunmak için yer altına çekilir ya da devasa gölgelikler inşa etme yoluna giderdi. Kısacası ozon tabakasız Dünya yaşanmaz bir yere dönüşürdü!



Peki, ya ozon tabakası delinirse ne olur?

Bilim insanları 1980’li yıllarda atmosferin bazı bölgelerinde (Güney Kutbu çevresinde ve Antarktika’nın üzerinde) ozon tabakasının aşırı derecede inceldiğini, bir başka deyişle delindiğini fark etti. Üstelik bu deliğin hızla büyüdüğünü ve tüm yerküreye yayılacağını anladılar. Bu delinmenin nedeni de tahmin edeceğiniz gibi insanlardı! Deodorantlarda, buzdolaplarında ve endüstriyel temizlik ürünlerinde kullanılan CFC (kloroflorokarbon) adlı bir gaz atmosferde ozonu oluşturan oksijen atomlarıyla birleşiyor ve oluşumu engelleyerek ozon tabakasında incelmeye, delinmeye yol açıyordu.
Bilim insanları 1980’li yıllarda atmosferin bazı bölgelerinde (Güney Kutbu çevresinde ve Antarktika’nın üzerinde) ozon tabakasının aşırı derecede inceldiğini, bir başka deyişle delindiğini fark etti. Üstelik bu deliğin hızla büyüdüğünü ve tüm yerküreye yayılacağını anladılar. Bu delinmenin nedeni de tahmin edeceğiniz gibi insanlardı! Deodorantlarda, buzdolaplarında ve endüstriyel temizlik ürünlerinde kullanılan CFC (kloroflorokarbon) adlı bir gaz atmosferde ozonu oluşturan oksijen atomlarıyla birleşiyor ve oluşumu engelleyerek ozon tabakasında incelmeye, delinmeye yol açıyordu.

Eğer CFC gazları yasaklanmasaydı, ozon tabakasındaki delik 2060’a kadar tüm yerküreye yayılacaktı. (Kaynak: NASA)