İnsanlar geçmişten beri zamanı ölçmek için değişik araçlar kullanırlar. Bunların en eskisi takvimdir. Takvimler sürekli tekrarlanan bazı önemli olaylara dayanır. Bunlar da genellikle Güneş’in, Ay’ın ve yıldızların değişen konumlarıdır. Eskiden takvimler sayesinde insanlar önemli işlerini -ekim, dikim ve hasat gibi- ne zaman yapacaklarını bilirlerdi. Aslında takvimi bugün de aynı amaçla kullanıyoruz.
Takvimlerin Birimleri
İnsanlar tarih boyunca çeşitli takvimler kullandı. Hemen hepsinde gün, hafta, ay ve yıl dilimleri bulunur. Dünya’nın kendi etrafında dönmesiyle birlikte gece ve gündüz oluşur. Biz buna gün diyoruz. Yedi günlük döngüye ise “hafta” denir. Ay genellikle Ay’ın, Dünya’nın çevresindeki bir turuna karşılık gelir: Bu da 29,5 gün yapar. Yıl ise Dünya’nın, Güneş’in çevresinde dönmesiyle oluşur.
Eski Mısır’da Takvim
Eski Mısırlıların MÖ 4000’li yıllarda kullandığı ilk takvimde üç mevsim (taşkın, ekim ve hasat) bulunuyordu. Her biri Ay’ın, Dünya çevresindeki 4 turuna karşılık geliyordu. MÖ 2000’li yıllarda Babilliler, 29 ya da 30 günden oluşan 12 aylık takvimi geliştirdiler.
Roma Takvimi
M.Ö 48 yılında Mısır seferi dönüşünde İmparator Julius Caesar (Jül Sezar), takvim sisteminde bir değişiklik yapılmasına karar verdi. Çünkü sefer sırasında Mısırlı gökbilimcilerin bilgilerinden ve 365 günlü güneş takvimlerinden çok etkilenmişti. Gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra MÖ 46’da yeni takvim halka duyuruldu ve Jülyen Takvimi olarak anılmaya başlandı. Bu takvimin dilimleri Güneş’in hareketine göre belirlenmişti ve Güneş’in ilkbahar ekinoksundan art arda iki geçişi arasındaki süre (365,25 gün) bir yıl olarak kabul edilmişti. 0,25 günlük artıklar dört yılda bir güne tamamlanıyor ve normalde 365 gün olan yıl, dört yılda bir 366 gün sayılıyordu. Yıl sayısı dört ile tam olarak bölünebilen yıllar artık yıl olarak anılıyordu.
Ancak Sezar’ın kullandırmaya başladığı bu takvim doğru görünse de aslında yüzyıllar göz önüne alındığında hâlâ hatalıydı. Jülyen takvimi geliştirilirken bir yılın 365 gün ve altı saatten oluştuğu düşünülmüştü. Oysa bir yıl tam olarak 365 gün 5 saat 48 dakika ve 46 saniyeden oluşur. Yani Sezar’ın doğru sanılan takvimi, gerçekte 11 dakika ve 14 saniye geriden gelir. Doğal olarak bu gecikme de her yıl eklenerek büyür. Bu hesaba göre, Jülyen takvimi kullanılmaya başlandıktan 128 yıl sonra tam bir gün geri kaldı.
Günümüzde neredeyse bütün dünyada kullanılan takvim bir Güneş takvimidir ve kökü Romalılara değin uzanır.
Gregoryen Takvimi
Papa 13. Gregory takvimdeki kaymanın düzeltilmesini istedi. Bunun için dönemin en iyi gökbilimcilerini görevlendirdi ve yeni bir takvim geliştirdi. Yeni takvim Gregoryen Takvimi olarak anılmaya başlandı. 365 günden oluşan takvimde, normalde 28 gün olan şubata her dört yılda bir, bir gün ekleniyordu. Bunun yanında 1600 ve 2000 gibi 400’e bölünen yıllarda da “artık yıl” uygulaması başlatıldı. Bu da takvim krizine yol açan 11 dakika 14 saniyeden kaynaklanıyordu.
Gregoryen takvimine geçiş değişik ülkelerde farklı tarihlerde oldu.
Türkiye’de resmi olarak 26 Aralık 1925’ten itibaren bu takvim kullanılmaya başlandı.
Tarih boyunca dünyanın değişik bölgelerinde farklı farklı takvimler kullanıldı.
Maya ve Aztek takvimlerinde 20 günlük 18 ay olurdu. Yıl sonuna 5 gün eklerlerdi.
Çin’de Gregoryen takviminin yanı sıra, geleneksel Çin takvimi hâlâ kullanılır. 29 ve 30 günlük 12 ay vardır. Çin takviminde ay adları burçlar kuşağının hayvanlarının adlarıdır.
2024 artık yıldır; Şubat ayı 29 gündür.