Zoetrop, 19. yüzyılda icat edilmiş harika bir aygıttır. Hareketli görüntü illüzyonu yaratır. Gerçekte film makinesinin en ilkel hali olduğu söylenebilir. Adı, Yunanca “yaşam çarkı” anlamına gelen sözcüklerden oluşur. (Zoe; yaşam, trope de çark anlamındadır.) Zoetrop, sinema öncesi dönemde animasyonun öncüsü olarak kabul edilir. Bu sıra dışı aygıtı biraz daha yakından tanımaya ne dersiniz?
Zoetrop, yanlarında ince uzun dikdörtgen açıklıklar bulunan, geniş bir silindirden oluşur. Silindirin iç duvarı boyunca sıralı, bir dizi resim yer alır. Bu resimler belli bir hareketin aşamalarından oluşur ve atlı bir adam, koşan bir köpek ya da zıplayan bir çocuk gibi hareketli bir nesneyi betimler.
Zoetrop eğlenceli ve ilgi çekici bir aygıttır. Bunun yanı sıra, bilime de çok önemli bir katkısı oldu: Bilim insanlarına görme algımızın nasıl çalıştığına ilişkin fikir verdi. Onun sayesinde beynimizin ardışık görüntüleri birleştirerek hareket algısı oluşturduğunu anlamaya başladık.
Aslında evinizde bulunan birtakım malzemeyle siz de kendi zoetropunuzu kolayca yapabilirsiniz.
Tarihçe
William G. Horner tarafından 1834’te icat edilen aygıt -belki oyuncak da denebilir- Dedalum adıyla satışa sunulmuştu. Halk buna “Yaşam Çarkı” adını taktı. Bu basit ama etkili teknoloji uzun yıllar unutuldu. Sonra 1867’de yeniden keşfedildi. O yıl, William Lincoln adlı bir Amerikalı “zoetrop” adının patentini aldı. O dönemde bir resmin hareket edebileceği düşüncesi insanlara tümüyle fantastik geliyordu. Bu nedenle zoetrop çok ilgi çekti. Kısa bir süre sonra bir masa oyunu şirketi, zoetrop satmaya başladı. 1868’e gelindiğinde, şirketin satılık 73 farklı görüntü şeridi vardı!
Daha sonra zoetropu benzer ama daha gelişmiş bir başka aygıt izledi: Praksinoskop.
İran’daki Yanık Kent arkeoloji kazılarında ortaya çıkarılan seramik bir çömleğin üzerindeki keçi figürleri büyük olasılıkla ilk animasyondu. Çömlek hızla döndürüldüğünde keçinin bir dala sıçradığı (filmi) görülür.