ÇOCUKLARIN BİLGİ BANKASI KUMBARA DERGİSİ TÜRKİYE İŞ BANKASI’NIN ÇOCUKLARA ARMAĞANIDIR

KUMBARA DERGİSİ TÜRKİYE İŞ BANKASI’NIN ÇOCUKLARA ARMAĞANIDIR

Ara
Close this search box.

Türkiye’deki UNESCO Dünya Mirası Alanları

3

Efes Antik Kenti - İzmir

Okullar kapanır kapanmaz babaannemin ve dedemin Ege’deki yazlığına gitmek üzere yola çıktık. Yazlığa yerleştikten sonra ertesi gün hava kapalı olduğundan babam, “Bugün Efes’i gezmek için harika bir gün” dedi. Kısa süreli yaz yağmurunda, sırılsıklam Efes Antik Kenti’ni gezdik. Kütüphanede ve antik tiyatroda çok güzel fotoğraflar çekildik. efes alya Türkiye’deki UNESCO Alanları – 3
efes Türkiye’deki UNESCO Alanları – 3
Efes Antik Kenti için UNESCO sertifikası
(Büyütmek için resme tıklayın)
Efes Antik Kenti, 2015 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiş. Doğu ile batı arasındaki bir liman kenti olan İzmir Efes Antik Kent tarihi, M.Ö. 8600 yılına kadar uzanıyormuş. Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığı için çok önemli bir bölgeymiş. Romalılar, Bizans İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve pek çok Anadolu beyliklerine ev sahipliği yapmış. Liman kenti olması sebebiyle tarihteki önemli ticaret yollarının üzerinde bulunması ve sahip olduğu verimli topraklar burayı önemli bir konuma taşımış.

Efes Antik Kenti içinde görülecek birçok önemli yer var

  • Artemis Tapınağı; Dünya üzerindeki ilk mermer tapınak olarak biliniyormuş.
  • Celsus Kütüphanesi; Romalılar döneminde inşa edilen Celsus Kütüphanesi, Antik Çağın üçüncü büyük kütüphanesiymiş.
  • Antik Tiyatro; Dünyanın en büyük antik tiyatrosu kabul edilen Efes Antik Tiyatrosu, inşa edildiği dönemde gladyatör dövüşlerine ev sahipliği yapmış.
  • Agora Meydanı; Şehrin toplanma ve miting alanıymış.
  • Domitian Tapınağı; Roma İmparatoru Domitian adına yapıldığı ve daha sonra manastır olarak kullanılmaya başlandığı biliniyormuş. Kuretler Caddesi ve Herakles Kapısı Efes Antik Kenti’nde görülecek diğer yerlerden.

Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası - Sivas

Nisan ara tatili, Ramazan Bayramı ile birleşince annem ve babamla Unesco Dünya Mirası listesindeki eserlerin peşine düşüp 9 günlük tatil yaptık. Bu tatilin 3 gecesini geçirdiğimiz Kapadokya’yı daha önce anlatmıştım. Bu tatilde bir gecemizi de Sivas’ta geçirdik. Sivas’ta Atatürk Kongre Müzesi’ni gezdik. Atatürk’ün Sivas Kongresi’nde 3 ay süresince kullandığı bu binada, Sivas Kongresi’nin yapıldığı oda ve Atatürk’ün kişisel odası gezilebilir. Kongre çalışmaları ve alınan kararlar çok güzel sergilenmiş. Ertesi gün Sivas’ın ilçesi olan Divriği’deki Ulu Camii ve Darüşşifası’na gittik ama restorasyon yapıldığı için içini maalesef gezemedik. Belki sonra tekrar geliriz. Kapıdaki amca, bize güneşin, günün değişik saatlerinde kadın ve erkek figürleri gölgesi oluşturduğunu anlattı. Bu bilgiyi çok ilginç buldum.

divrigi Türkiye’deki UNESCO Alanları – 3
Divriği Ulu Cami için UNESCO sertifikası
(Büyütmek için resme tıklayın)

İslam mimarisinin bu başyapıtları; iki kubbeli türbeye sahip bir cami ve ona bitişik bir hastaneden oluşuyor. Yapılar, mimari özelliklerinin yanı sıra, sergiledikleri zengin Anadolu geleneksel taş işçiliği örnekleriyle 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiş. Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlı Mengücek Beyliği döneminde inşa edilmiş. Ulu Cami, Süleyman Şah’ın oğlu Ahmet Şah tarafından; Darüşşifa ise eşi Melike Turan Melek tarafından yaptırılmış. 1228 yılında başlanıp 1243 tarihinde tamamlanan yapı baş mimar Ahlatlı Hürrem Şah tarafından yaptırılmış. Ulu Cami ve Darüşşifa, dıştan yalın bir mimari görünüme sahip.

Ancak Darüşşifa Taç Kapısı, Cami Kuzey Taç Kapısı, Cami Batı Taç Kapısı ve Şah Mahfili Taç Kapısı’nın her biri birbirinden farklı eşsiz bezemeleri ile göz kamaştıran birer mimarlık ve mühendislik harikası gibiler. Taşın adeta bir dantel gibi işlendiği bu eserde üç boyutlu, asimetrik, bitkisel ve geometrik figürler heykele benzer kabartma tekniğinde işlenmiş. Bu eserin çok farklı bir özelliği de var. Uzaktan baktığınız zaman simetrik gibi düşünülen on binlerce motifin, aslında asimetrik ve birbirini tekrar etmediğini görüyorsunuz.

Camiiye bitişik olarak inşa edilen iki katlı, avlulu ve eyvanlı bir yapı olan Darüşşifa ise hastaların su sesi ile sağlıklarına kavuştuğu bir hastane olarak benzersiz özelliklere sahip.

Afrodisias Antik Kenti - Aydın

Okullar kapanır kapanmaz babaannemin ve dedemin Ege’deki yazlığına gitmek üzere yola çıktığımızdan bahsetmiştim. Yol üstünde, Aydın’ın Karacasu ilçesindeki Afrodisias’ı gezdik. Müzedeki heykellerle fotoğraf çekilmekten, antik tiyatroda anneme dans gösterisi yapmaktan ve antik kentin girişinde yeni doğmuş köpek yavrularını sevmekten çok keyif aldım.

afrodisyas Türkiye’deki UNESCO Alanları – 3
Afrodisias Antik Kentiiçin UNESCO sertifikası
(Büyütmek için resme tıklayın)

2017 yılında UNESCO Dünya Tarihi mirasına kabul edilmiş olan Afrodisias, 1958 yılında fotoğrafçı Ara Güler tarafından tesadüfen bulunmuş ve adını, mitolojide yer alan aşk ve güzellik tanrıçası olarak bilinen Afrodit’ten almış. Yerleşim tarihi MÖ 5.bin yıl ortalarına kadar uzanan Afrodisias, geçmişten günümüze çok dikkatli bir şekilde korunarak olarak gelmiş. Kentin en büyük zenginlik kaynağı şehrin kuzeyinde yer alan mermer ocaklarıymış. Afrodisias’ın arkeolojik önemi, Geç Helenistik dönemden Roma ve Bizans dönemlerine kadar süren mermerden inşa edilmiş yapıların, kabartma ve yazıtların çok iyi korunmuş olmasından geliyormuş. Afrodisias, MS 1.-5. yüzyıllar arasında bütün Akdeniz dünyasında büyük üne kavuşan heykeltıraşlar yetiştirmiş. Afrodisias Arkeolojik Alanı’nda gezilecek yerler arasında Afrodit Tapınağı, Tetrapylon, Antik Tiyatro, Stadyum, Tetrastoon, Piskoposluk Sarayı, Tiyatro Hamamı ve müze bulunuyor. Afrodisias Müzesi’nde eserlerin çoğunluğunu heykellerden oluşuyor.

Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri

Henüz Diyarbakır’a gitmedim ama okuduğum kadarıyla öğrendiklerimi sizinle de paylaşmak istiyorum.
diyarbakir kalesi Türkiye’deki UNESCO Alanları – 3
Diyarbakır Kalesi için UNESCO sertifikası
(Büyütmek için resme tıklayın)
Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı; Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri olmak üzere iki ana bileşenden oluşuyormuş. 2015 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine dahil edilmiş. Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri, kültürel ve doğal güzellikleriyle gerek dünya gerekse de ülkemiz için eşsiz bir miras özelliğine sahipmiş. Kalenin ilk yapısından günümüze pek az kalıntı ulaşmış olsa bile surları ve burçları ile Diyarbakır Kalesi, 7 bin yıldır özgün kültürel ve tarihi yapısını koruyormuş. Hevsel Bahçeleri, bahçe kültürünün çok önemli olduğu bir coğrafyada yer alan tarihi boyunca halkın kullanımına açık sivil bir bahçe olarak önemli bir değer. 30’dan fazla uygarlığın izlerini taşıyan bu bölge, 8 bin yıl gibi çok uzun süredir bahçe olarak var olmasıyla, tarımsal değerinin dışında, kültürel ve tarihi olarak da özgün bir yere sahip.