ÇOCUKLARIN BİLGİ BANKASI KUMBARA DERGİSİ TÜRKİYE İŞ BANKASI’NIN ÇOCUKLARA ARMAĞANIDIR

KUMBARA DERGİSİ TÜRKİYE İŞ BANKASI’NIN ÇOCUKLARA ARMAĞANIDIR

Ara
Close this search box.

Türkiye’deki UNESCO Dünya Mirası Alanları

6

Gordion Antik Kenti - Ankara

unesco alanlari 6 gordion Türkiye’deki UNESCO Alanları – 6
Ankara’da bulunan Gordion Antik Kenti, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 2023 yılında alınmış. 4.500 yıllık uzun bir zaman dilimi süresince Gordion ve çevresindeki yerleşim yerleri çok az kesintiye uğramış. Yaklaşık MÖ 2500 yıllarında başlayan yerleşim, günümüzde antik kentin bitişiğinde yer alan Yassıhöyük’te halen devam ediyormuş. Bu durum Gordion’u en uzun süre yerleşimin görüldüğü, dünyanın nadir alanlarından biri yapıyormuş. Arkeolojik bulgulara göre Frigler, Gordion’a Hititlerin yıkılması sonucu MÖ 12. yüzyılın sonları gibi erken bir tarihte gelmiş. Gordion, Frig Medeniyeti’nin tarihi başkentiymiş. Gordion ve çevresi, geniş bir alan üzerinde, tarihi MÖ 9. yüzyıla kadar uzanan çeşitli ölçülerdeki tümülüslerle kaplıymış. Frig soyluları ve ileri gelen kişilerin mezarlarına “Tümülüs” deniyormuş. Bu tümülüslerin içinde Büyük Tümülüs (Tümülüs MM), 300 metrelik çapı ve 50 metreyi aşan yüksekliği ile Anadolu’da bulunan en büyük tümülüslerinden biriymiş. Frig kalesi, surları ve anıtsal yapıları ile çok iyi korunmuş. Mozaik, ahşap ve tekstil ürünleri de Anadolu’da o döneme ait eşsiz örneklerdenmiş. Gordion Antik Kenti’nden çıkarılan buluntular, Gordion Müzesi’nde sergileniyormuş.
UNESCO tarafından Gordion'a verilen Dünya Mirası Sertifikası
Gordion için UNESCO sertifikası
(Büyütmek için resme tıklayın)

Anadolu’nun Ortaçağ Dönemi Ahşap Hipostil Camiileri

unesco alanlari 6 beysehir Türkiye’deki UNESCO Alanları – 6
Anadolu’da 13. yüzyılın sonu ile 14. yüzyılın ortaları arasında inşa edilen ve her biri Türkiye’nin farklı bir bölgesinde bulunan beş hipostil camii, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 2023 yılında alınmış. Hipostil, mimaride tavanın sütunlarla desteklendiği yapı anlamına geliyormuş. Bu beş camii, bazı ortak mimari özelliklere ve tarihi bağlantılara sahipmiş. Ayrıca konum, kullanım, tasarım ve malzeme açısından özgünlüklerini büyük ölçüde korumaları sebebiyle, en iyi korunmuş ve erken örnekler arasında hipostil tipi camiileri temsil eden bir grup olarak değerlendirilmiş.
UNESCO tarafından Anadolu’nun Ortaçağ Dönemi Ahşap Hipostil Camiilerine verilen Dünya Mirası Sertifikası
Hipostil Camiler için UNESCO sertifikası
(Büyütmek için resme tıklayın)

1. Afyonkarahisar Ulu Camii – Afyonkarahisar

Afyonkarahisar Ulu Camii, sütun destekli ahşap camii mimarisinin, en iyi erken dönem temsilcilerinden biriymiş. 1272-1277 yıllarında yapıldığı bilinen bu camiide oyukları çevreleyen bitkisel bezemeli bir bordür ve Ayet-el Kürsi’nin hatla yazılmış yazı kuşağı bulunuyormuş. Camiinin kendine has özelliklerinden biri de süslemeleri arasında kuş figürlerinin bulunmasıymış.

2. Ali Şerafeddin (Arslanhane) Camii – Ankara

13. yüzyıl başında yapıldığı kabul edilen Ali Şerafeddin Camii, batı duvarında bulunan aslan heykellerinden dolayı “Arslanhane Camii” olarak da anılıyormuş. Çini ve alçı malzemenin birlikte kullanıldığı Anadolu’daki ilk örneklerden biri olan mihrap, dönemin en özgün çini mozaik mihraplarından biri olarak değerlendiriliyormuş.

3. Beyşehir Eşrefoğlu Camii – Konya

Anadolu’daki ahşap direkli camiilerin en büyüğü ve orijinali olan Beyşehir Eşrefoğlu Camii, 1296-1299 yılları arasında inşa edilmiş. Selçuklu ulu camiilerinde görülen şu özelliklerin tamamını barındıran tek örnekmiş: Çoğul ahşap sütunlar, tamamen ahşap ve kalem işçiliği ile süslenmiş tavan ve Kündekari tekniği ile tamamen ahşaptan yapılan bir minber. Mihrabı ise dikdörtgen forma sahip olup cephesi geometrik, bitkisel ve yazılı bordürlerle süslenmiş, döneminin zengin mozaik çinileri ile kaplanmış.

4. Sivrihisar Ulu Camii – Eskişehir

Camiinin tavanı bindirme tekniği ile inşa edilmiş olup kirişlemesi üstten kaplamalı tavanlar grubunda yer alıyormuş. Camiinin ahşap minberi özgün olmayıp 1924 yılında yıkılan Kılıç Mescidi’nden getirilmiş.

5. Kasaba Köyü Mahmut Bey Camii – Kastamonu

Camii üst örtüsünün bindirme tekniğiyle inşa edilmesi nedeniyle “Çivisiz Camii” olarak biliniyormuş. 1366 yılında inşa edilen camiinin iç mekanında tamamen ahşap kullanılmış. Ahşap üzerine kalem işi tekniğinde yapılan süslemeler, kiremit kırmızısı, kahverengi ve sarı tonlarının hakim olduğu çok sayıda renk kullanımıyla öne çıkarılmış.