ÇOCUKLARIN BİLGİ BANKASI KUMBARA DERGİSİ TÜRKİYE İŞ BANKASI’NIN ÇOCUKLARA ARMAĞANIDIR

KUMBARA DERGİSİ TÜRKİYE İŞ BANKASI’NIN ÇOCUKLARA ARMAĞANIDIR

Ara
Close this search box.

Türkiye’deki UNESCO Dünya Mirası Alanları

4

Nemrut Dağı - Adıyaman

Babam, geçtiğimiz ağustos ayında gerçekleşen meteor yağmurunun olduğu geceyi Nemrut Dağı’nda sabahlayarak geçirdi ve o gece çok güzel fotoğraflar çekti. Meteor yağmuru; kum tanesi ile çakıl taşı arasındaki büyüklüklerde olan meteorların atmosferde yanmasıyla oluşur. Gökyüzünde sanki yıldızlar kayıyormuş gibi harika görüntüler meydana gelir. Sizlerle o anlardan en güzel fotoğrafları ve Nemrut’un hikayesini paylaşmak istiyorum.
nemrut unesco sertifikasi Türkiye’deki UNESCO Alanları – 4
Nemrut Dağı için UNESCO sertifikası
(Büyütmek için resme tıklayın)

Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde bulunan Nemrut Dağı, Kommagene Kralı Antiochos’a ait Tümülüs ve kutsal alanlarıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 1987 yılında dâhil olmuş. MÖ 163 ile MS 72 yılları arasında bölgede hüküm sürmüş Kommagene Krallığı’na ait kalıntılar, yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykeller ve metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle Nemrut, dünya üzerindeki en görkemli anıtsal varlıklar arasında yer alıyormuş. 2.150 metre rakımlı Nemrut Dağı’nın zirvesine ulaşmak için 40 dakika süren 800 metrelik dik bir yamaçta yürümek gerekiyormuş.

Zirvede bulunan ve boyu 10 metreye varan bu heykellerin, o dönemin ilkel koşullarında nasıl yapıldığı ve oraya nasıl taşındığı hala bir sırmış. Çok merak uyandırıcı değil mi? Nemrut Dağı, üzerinde barındırdığı dev heykellerin yanında dünyanın en muhteşem gündoğumu ve gün batışının seyredilebildiği yer olmasıyla da ünlüymüş.

Bergama, Pergamon - İzmir

Yaz tatilinde bir gün İstanbul’dan okul arkadaşlarımla ve ailelerimizle Bergama’ya gittik. Çok güzel bir gün geçirdik. Bergama Antik Kenti’ni sıcakta gezmek kolay olmadı ama bizi antik kente çıkaran teleferiğe binmekten çok keyif aldık. Gittiğimiz gün Bergama’da 137. Bergama Şenliği vardı. Her yer çok kalabalıktı, halk oyunları gösterisini izledik, Bergama tulumu aldık ve mesir macunu yedik.

bergama ani foto Türkiye’deki UNESCO Alanları – 4

bergama unesco sertifikasi Türkiye’deki UNESCO Alanları – 4
Bergama Antik Kenti için UNESCO sertifikası
(Büyütmek için resme tıklayın)
Helenistik dönemden günümüze erişmiş tek başkent olan ve Helenistik, Roma, Doğu Roma ve Osmanlı dönemlerine ait katmanları içerisinde barındıran “Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı”, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 2014 yılında dahil edilmiş. Pergamon (çok katmanlı kent), Kibele Kutsal Alanı, İlyas Tepe, Yığma Tepe, İkili, Tavşan Tepe, X Tepe, A Tepe ve Maltepe Tümülüsleri olmak üzere dokuz bileşenden oluşuyor. Kale Dağı’nın tepesindeki antik Pergamon yerleşimi anıtsal mimarisiyle Helenistik dönem şehir planlamacılığının en iyi örneklerinden birini temsil ediyormuş. Athena Tapınağı, Trajan Tapınağı, Helenistik dönemin en dik tiyatro yapısı, kütüphane, Heroon, Zeus Sunağı, Dionysos Tapınağı, agora ve gymnasion yapıları bu planlama sisteminin ve dönem mimarisinin en seçkin örnekleri arasında gösteriliyormuş. Helenistik Bergama Krallığı’nın başkenti olan kent, önemli bir eğitim merkeziymiş. Daha sonra Roma İmparatorluğu’nun “Asya Eyaleti başkenti” olan Bergama, döneminin en önemli sağlık merkezlerinden Asklepion’a da ev sahipliği yapmış. Osmanlı Dönemi mimarisine ait pek çok cami, han, hamam ve ticari merkez ile de önemini korumuş.

Bursa ve Cumalıkızık

Ailemle Bursa’ya sık sık giderim. Bursa İskender Kebabı yemeyi, Uludağ’da kayak yapmayı çok severim. Şimdi size UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olan Bursa ve Cumalıkızık’ı anlatacağım.

cumalikizik unesco sertifikasi Türkiye’deki UNESCO Alanları – 4
Bursa ve Cumalıkızık için UNESCO sertifikası
(Büyütmek için resme tıklayın)
Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olan Bursa ile aynı dönemde “Osmanlı Vakıf Köyü” olarak kurulan Cumalıkızık, 2014 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiş. “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu” Dünya Miras Alanı, Orhangazi Külliyesi ve çevresini içine alan Hanlar Bölgesi, Hüdavendigar (I. Murad) Külliyesi, Yıldırım (I. Bayezid) Külliyesi, Yeşil (I. Mehmed) Külliye, Muradiye (II. Murad) Külliyesi ve Cumalıkızık Köyü olmak üzere altı yerden oluşuyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olarak kurulan Bursa’daki büyük hanlar, bedesten ve çarşılar şehrin tarih boyunca sahip olduğu önemli ticari rolü gösteriyormuş. Hanlar Bölgesi, 14. yüzyıldan bu yana kent ekonomisinin kalbi olmuş. Erken dönem Osmanlı kentine nadir bir örnek olan Bursa’nın kentleşme modeli, daha sonra kurulan Osmanlı-Türk şehirlerine de örnek olmuş. Cumalıkızık Köyü ve çevresindeki diğer vakıf köylerinin, başkent Bursa’nın kent merkezindeki hanlar ve külliyelerle ekonomik ilişkileri, Osmanlı’nın bütün kurumlarıyla bir beylikten imparatorluk haline dönüşmesine önemli bir katkı sağlamış. Bursa ve Cumalıkızık, bugün hala yaşayan ticari kültürü ve kente oldukça yakın kırsal yaşamın devamlılığı ile birlikte erken dönem Osmanlı kent kültürü ve yaşam şekline de iyi bir örnek olarak gösteriliyormuş.

Çatalhöyük - Konya

Geçtiğimiz yıl aralık ayında dolu dolu bir hafta sonu geçirdiğimiz Konya tatilimiz çok güzeldi. “Şeb-i Arus Mevlana’yı Anma Haftası” etkinlikleri sebebiyle babam bu tarihi seçti. Konya’daki Kelebekler Bahçesi’ne bayıldım. Renk renk kelebeklerin fotoğraflarını çektim. Burada çok büyük bir alanda binlerce harika kelebek görebilirsiniz. Ayrıca Sille Köyü’nü gezdik ve dönüş yolumuzda UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Çatalhöyük’e uğradık. konya ani foto Türkiye’deki UNESCO Alanları – 4
catalhoyuk unesco sertifikasi Türkiye’deki UNESCO Alanları – 4
Çatalhöyük için UNESCO sertifikası
(Büyütmek için resme tıklayın)
Konya sınırları içindeki Çatalhöyük Neolitik Alanı, 9.500 yıllık tarihi ile dünyanın en önemli arkeolojik alanlarından biriymiş ve 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine dâhil olmuş. Çatalhöyük, insanlığın avcı toplayıcılıktan, ilk kent modeline geçiş aşamasını temsil ediyormuş. Yaklaşık 8.000 insanı barındırmış olan bu neolitik alandaki yapıların en önemli özelliği, bir ailenin evdeki yaşam süresi bittiğinde evin toprakla doldurulup üzerine yenisinin yapılmasıymış. Yeni evlerin sürekli yapılması ile günümüzde 21 metre yüksekliğe sahip höyük oluşmuş ve höyükte 18 yapı katı açığa çıkarılmış. Eve damda açılan bir delikten, merdivenle giriliyormuş ve evler birbirlerine sırt vermiş gibi tamamen bitişik olarak inşa edilmiş. Evlerdeki resimler, kabartmalar, heykeller ve kil mühürler Çatalhöyük insanlarının aynı zamanda yoğun biçimde sanatla uğraştıklarını gösteriyor.